Fotoğraflar: Emircan Soksan
Hanımlar! Şöyle değişik bir doğumgünü hediyesi vermek ya da doğumgünü partisi yapmak, arkadaş grubunuzla güzel, keyifli ve değişik zaman geçirmek isterseniz adres belli: İstiklal'deki
THE HOUSE CAFE Atelier:) Örneğin biz...
Ekip dediğin... Neşeli oluur:)
Sabah sabah acıktırmak, özendirmek, kıskandırmak gibi olmasın hanımlar ama
THE HOUSE CAFE Atelier'de öyle böyle eğlenmedik! Hep birlikte evet yorucu ve hatta umduğumuzdan daha unlu ama çok da mutlu bir gün geçirdik:)
Başlangıç...Dışarıda kalabalıklar oturmuş yemeklerini yerken, atölyenin devasa cam kapıları kapandı ve biz de işe koyulduk:) Kocamaaaan tezgahlardan birinde malzemelerimiz özenle hazırlanmış bizi bekliyordu.
Un, yumurta, bolca kahkaha yoğrulur...
Görevimiz kendi ellerimizle taptaze makarnamızı yapmaktı! Hocamız Lokman Şef önderliğindeee un, yumurta, tuz, kahkaha bunları bir güzel karıştırığ güzelce yoğurmaya başladık:) Tabii hamurun sırlarına da vakıf olmaya:) Yanında
THE HOUSE CAFE'nin en güzel şarapları...
Hamarat Boom:p
Genelde mutfağa mecburiyetten giren bendeniz bilee bu keyfe ortak olmadan duramadım, ben de başladım hamurumu hazırlamaya:)
Bir elin nesi var:)
Leziz bir makarna için enfes kıvamı tutturmak şart, öyle çok kolay da değil:) Şefimizin anlattıkları doğrultusundan doğru renk ve kıvamı bulunca hamurlarımızı top haline getirip biraz dinlenmek üzere jelatinledik ve bir köşeye aldık. Hamur dinlenebilirdi ama Styleboomer asla:p Sıradaa sos için gerekenleri hazırlamak vardı.
Malzemeden kısmadık:)
Paylaştıkça artan mantarımız, kıyıldıkça bizi mutluluk gözyaşlarına boğan soğanımız, köpük köpük kremamız vee pek tabii sosumuza eşsiz lezzeti katacak olan beyaz şarap:)
Mantar deyip geçme tanı!
Lokman Şef bize mantarla-temizlenmesi, doğranması vb- ilgili ipuçları d averdi. Benimkileri biraz irice bulsa da hepimizi özgür bıraktı:)
Dalgacı Boom:)
Bu kare en sonunda herkesin makarnası "mis" olurken, şeberip duran ve sohbet için Styleboomerdan Styleboomera konan Boom'un makarnasının neden "eh işte" olduğunu açıklıyor sanırım:)
İşte biiz:)
Cildimizin güzelliğini baştan ayağa una bulaşmamıza borçluyuz:) hepimiz artistik yapıp
THE HOUSE CAFE önlüklerini giydik ama unlanmaya mani olamadık, öyle de canla başla makarna yapan bir topluluktuk:p Keşke gömlek önlükleri tercih etseymişiz!
En eğlenceli kısıım! Makarna Makinesi:)
Sos malzemelerini de hazır edip bir köşeye aldıktans onraa sıra dinlenen hamuru uykusundan uyandırmaya geldi, hem dee makarna makinesiyle:) Hamurumuzu böldük, merdaneyle açtık, makineden geçire geçire iyice inceltip uzattık vee sonra da istediğimiz türde-spagetti, fettucini vs.- kestik ve hazırladık:)) Bu kısım çoooooooook zevkliydi! Bazılarımızın hamuru metrelerce uzadı, bzılarımızın makarnası öksüz doyuran cinstendi:)
Seni yiyeceğim makarnaaa!
Makarna makinesi mükemmel bir ikiliyle daha kısa sürede sonuç veriyor, başta zorlansak da hemmen alışıp tesisi kurduk 2şer 2şer:)
Bugün bir fettucini kolay yetişmiyor:p
Herkesin porsiyonu kendine...
Küçücük bir hamur topundan bir sürü makarna çıkıyor, hamur toplarımızın neredeyse dörtte biriyle koca bir tabak makarna çıkardık!
Kremalı mantar sosta zirve!
THE HOUSE CAFE'de ocak başına geçmeye hazırız! Sos malzemeleri tamam! Makarnalar tamam! Lokman Şefimiz bize sosu nasıl yapacağımızı anlatıyor, malzemelerin sırası ve pişme süresi önemli:)
Güzellik:)
THE HOUSE CAFE bir cafeden çook daha fazlası, Atölyede bunu daha da iyi anlıyorsunuz. Kendini mutfağa adamış resmen, kullandığımız zeytinyağları da özel üretimlerinden.
Ateşli ekip:)
Renkli tencerelerimizde sular fokurdamaya, rengarenk tavalarımızda zeytinyağımızda malzemelerimiz dönmeye başlar!
Woohoo!
Lokman Şefin şarabı tavaya döküp alevi almasını ben şahsen sakar bünyemi bildiğimden denemedim ama Styleboomerlar ultra yetenekli, alevler yükseldi:)
Son dokunuş:) Parmezan..
Mamma mia! Makarnalarımız hazır, son kısım süsleme. Biraz parmesan vee yeşil yapraklar!
Ta taa!
Acıktık mı ne:)? Evet onca alın teri sonunda hepimiz birer tabak makarnamıza kavuştuk vee koccaman mutlu bir İtalyan ailesi gibi uzun masada yerimizi aldık, müzk başladı, şaraplar yenilendi vee enfes makarnalarımızı yemeye koyulduk:)
Ama ne acıkmışız:)
Ve oturunca anladık ki yorgun ama mutluyuuz:) Hani olur ya o his:)
Reçete...
THE HOUSE CAFE Atölye'de kendi makarnalarımızı yerken, neler yaptık unutmayalım diye özenle hazırlanmış reçetelerimizi de aldık:) Atölye'de farklı çeşitlerde kurslar var: İleri aşçılık, kokteyl atölyesi, parti atıştırmalıkları( en yakın doğumgünü için hedefim bu:)) vs. Hepsiyle ilgili detayları
buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.
THE HOUSE CAFE ekibine bu güzel gün için çoook çook ama çok teşekkür ediyorum, başta şefimiz Lokman Yurttaş herkes çok ilgili, çok keyifli ve dinamikti:) Süpper bir ekip olduk!
THE HOUSE CAFE Facebook sayfasını takipte kalın ve böyle keyifli saatler için fırsat kollayın hanımlar.
Daha fazla fotoğraf
Styleboom Facebook Fan sayfasında!
Arivederçi:p