30 Mart 2011 Çarşamba

AKSESUAR | Güneşi Gördüm: İlkbahar/Yaz 2011 Güneş Gözlükleri

Güneş gözlüğünde benim düsturum yüz tipine yakışan modelleri takıp, yakışmayana "moda" bile olsa yüz vermemek amaa Styleboom olarak yine de İlkbahar/Yaz 2011'de güneş gözlüklerinde öne çıkan trendleri incelememize mani değil:) Bakalım hasretle beklediğimiz yaz güneşine nelerin ardından bakacakmışız!

CAT-EYE MODELİ:


Dior--Giles--Jeremy Scott

Geçen yaz oldukça moda olan ve epey rağbet gören, özellikle Alexander Wang'in edgy ve Tom Ford'un ultra klasik versiyonları yok satan "kedi-gözü" gözlükler bu yıl devam eden ladylike trendi sayesinde yine çok moda:) Minik eldivenlerimiz, küçük çantamız vee kedi gözlerimizle "şık"ın sözlük karşılığı olabiliriiz:) Bu sezon özellikle parlak neon ya da leopar baskılı kemik çerçevelerde olanları gözde. Kare yüzler ve kalp biçimli yüzler için ideal:)

YUVARLAK GÖZLÜKLER:


DvF --Giorgio Armani--Costume National

Vee sezonun bombası! Özellikle Lady Gaga taktıktan sonra sezonun hit güneş gözlükleri yusyuvarlak ve tercihen küçük güneş gözlükleri. Bunlarla hepimiz birer John Lennon(sonumuz benzemesin!), hepimiz birer Andy Warhol(huyumuz benzemesin!) oluvereceğiz:) Güneş gözlüklerinde trend yaratan Ray-Ban bu sezon da yuvarlak Wayfarer modeliyle atakta!

Oval, kare ve elmas biçimli yüzler için pek ideal olan bu modelden yuvarlak yüzlerin kaçınması gerek.

RETRO GÖZLÜKLER:


D&G--Fendi--Dolce&Gabbana

Rengarenk çerçeveleri, degrade camları, ve iri ölçüleriyle neredeyse sonsuz sezondur moda olan retro modeller bu sezon baskın 70'ler trendiyle daha bir cazip:) Üstelik yüz tipinize göre onlarca çeşidinden biri mutlaka size göredir.

DOLCE&GABBANA ANIMALIER:

Hemen her sezon çok beğenilen bir modelle kalpleri kazanan Dolce&Gabbana'nın bu yaz için çıkardığı ve reklam kampanyasında Naomi Campbell'ın vahşiye bağladığı ANIMALIER serisi ise şimdiden sezonun gözdesi olacağını ilan etti! Ben aşağıdaki yuvarlak hatlara sahip kare leopar kemik çerçeve modelini beğendim amaaa bir dolu modeli emrinize amade:)



[Kaynak: style, elle, fashion-style,dolce&gabbana]

29 Mart 2011 Salı

SÖYLEŞİ | Günseli Türkay Çok Yakında Burada!


Farklı çizgisiyle ayrışan ve geçtiğimiz yıl İlkbahar 2011 koleksiyonuyla IFW'nin en iyi defilelerinden birine imza atan tasarımcı GÜNSELİ TÜRKAY haftaya Styleboom'a konuk. Eşsiz fotoğrafların süsleyeceği söyleşiye sizi Emircan Soksan'ın hazırladığı müthiş video ile hazırlayalım istedik:)

Huzurlarınızda ESCAPAR! Keyfini çıkarıın, heyecanla yorumlarınızı bekliyoruz:)

AKSESUAR | Zeynep Güçlüten'le Ah Bir Balık Olsam:)



Bu blogda kimi zaman harika fotoğraflarını gördüğünüz ZEYNEP GÜÇLÜTEN'in aynı zamanda şahane şapkalar tasarladığından size şu yazımda bahsetmiştim.

İşte o cici şapkalarıın, yenilenen AKMERKEZ'in en heyecan veren butiklerinden Akmerkez Pop-Up Store'da satışı başladıı:)) Yanında birbirinden değerli BUILDING tasarımcılarının kıyafet ve aksesuarlarıyla.

Muttlaka uğrayın vee gelmekte olan yazı karşılayacak bir Zeyno şapkası edinin, misal benim balıklı şapkam ne kadar yaz, ne kadar deniz, ne kadar ada kokulu bakın:)

Bu şapkaya "Orhan Veli" ismini takıyorum çünküonun gibi naif, şakacı ve yalın:)

28 Mart 2011 Pazartesi

MAKE ME BEAUTIFUL | 10 Dakika Gecikiyorum Makyajım Bitmedi!

Hem bloga bıraktığınız yorumlarınız, hem mailleriniz hem de özellikle 444BOOM yani Formspring'e bıraktığınız sorularınızın büyük bir kısmını giyim ve stil ipuçlarının yanında "kozmetik" soruları oluşturmaya başladı hanımlar:)

Ben dee elimden geldiğince, tecrübe edip kullandıklarımı sizinle paylaştım, cevap olabileceğine inandıklarımı yazdım amaa artık bu işi uzmanına devretme zamanı geldi bence:)



Benim sürekli okuduğum ve hemen her okuduğumu da uyguladığım tek ve yegane kozmetik blogu ile sizi tanıştırayım o halde: 10 DAKİKA GECİKİYORUM MAKYAJIM BİTMEDİ :)

İsmi bile samimi, keyifli ve gerçekçi öyle değil mi:)?

Bu blogu takibe almanızı şiddetle öneririm sevgili Styleboomerlar, yeni ürünler, denemeler, testler, en basitinden daha komplikesine makyaj tavsiyeleri, kırmızı halı makyajlarının kritikleri ve daha fazlası burada!



Üstelik attığım maile olumlu dönünce beni havalara uçuran 10 DAKİKA GECİKİYORUM MAKYAJIM BİTMEDİ blogunun sahibesi AC. ile size bir de sürprizimiz var! 10 Dakika Gecikiyorum artık haftada bir sizden Boom'a mail ya da formspring yoluyla gelen kozmetik sorularını sizin için cevaplayacak, burada Styleboom'da bir köşesi olacak:) O zamana kadar hadi dooğru bloga tık tık, eminim bugün tüm gününüz onu okuyarak geçecek ♥

27 Mart 2011 Pazar

NELER YAPTIK | Styleboomerlar THE HOUSE CAFE'de Unlu, Mutlu, Makarnalı:)

Fotoğraflar: Emircan Soksan

Hanımlar! Şöyle değişik bir doğumgünü hediyesi vermek ya da doğumgünü partisi yapmak, arkadaş grubunuzla güzel, keyifli ve değişik zaman geçirmek isterseniz adres belli: İstiklal'deki THE HOUSE CAFE Atelier:) Örneğin biz...


Ekip dediğin... Neşeli oluur:)

Sabah sabah acıktırmak, özendirmek, kıskandırmak gibi olmasın hanımlar ama THE HOUSE CAFE Atelier'de öyle böyle eğlenmedik! Hep birlikte evet yorucu ve hatta umduğumuzdan daha unlu ama çok da mutlu bir gün geçirdik:)


Başlangıç...

Dışarıda kalabalıklar oturmuş yemeklerini yerken, atölyenin devasa cam kapıları kapandı ve biz de işe koyulduk:) Kocamaaaan tezgahlardan birinde malzemelerimiz özenle hazırlanmış bizi bekliyordu.


Un, yumurta, bolca kahkaha yoğrulur...

Görevimiz kendi ellerimizle taptaze makarnamızı yapmaktı! Hocamız Lokman Şef önderliğindeee un, yumurta, tuz, kahkaha bunları bir güzel karıştırığ güzelce yoğurmaya başladık:) Tabii hamurun sırlarına da vakıf olmaya:) Yanında THE HOUSE CAFE'nin en güzel şarapları...


Hamarat Boom:p

Genelde mutfağa mecburiyetten giren bendeniz bilee bu keyfe ortak olmadan duramadım, ben de başladım hamurumu hazırlamaya:)


Bir elin nesi var:)

Leziz bir makarna için enfes kıvamı tutturmak şart, öyle çok kolay da değil:) Şefimizin anlattıkları doğrultusundan doğru renk ve kıvamı bulunca hamurlarımızı top haline getirip biraz dinlenmek üzere jelatinledik ve bir köşeye aldık. Hamur dinlenebilirdi ama Styleboomer asla:p Sıradaa sos için gerekenleri hazırlamak vardı.


Malzemeden kısmadık:)

Paylaştıkça artan mantarımız, kıyıldıkça bizi mutluluk gözyaşlarına boğan soğanımız, köpük köpük kremamız vee pek tabii sosumuza eşsiz lezzeti katacak olan beyaz şarap:)


Mantar deyip geçme tanı!

Lokman Şef bize mantarla-temizlenmesi, doğranması vb- ilgili ipuçları d averdi. Benimkileri biraz irice bulsa da hepimizi özgür bıraktı:)


Dalgacı Boom:)

Bu kare en sonunda herkesin makarnası "mis" olurken, şeberip duran ve sohbet için Styleboomerdan Styleboomera konan Boom'un makarnasının neden "eh işte" olduğunu açıklıyor sanırım:)


İşte biiz:)

Cildimizin güzelliğini baştan ayağa una bulaşmamıza borçluyuz:) hepimiz artistik yapıp THE HOUSE CAFE önlüklerini giydik ama unlanmaya mani olamadık, öyle de canla başla makarna yapan bir topluluktuk:p Keşke gömlek önlükleri tercih etseymişiz!


En eğlenceli kısıım! Makarna Makinesi:)

Sos malzemelerini de hazır edip bir köşeye aldıktans onraa sıra dinlenen hamuru uykusundan uyandırmaya geldi, hem dee makarna makinesiyle:) Hamurumuzu böldük, merdaneyle açtık, makineden geçire geçire iyice inceltip uzattık vee sonra da istediğimiz türde-spagetti, fettucini vs.- kestik ve hazırladık:)) Bu kısım çoooooooook zevkliydi! Bazılarımızın hamuru metrelerce uzadı, bzılarımızın makarnası öksüz doyuran cinstendi:)


Seni yiyeceğim makarnaaa!

Makarna makinesi mükemmel bir ikiliyle daha kısa sürede sonuç veriyor, başta zorlansak da hemmen alışıp tesisi kurduk 2şer 2şer:)


Bugün bir fettucini kolay yetişmiyor:p


Herkesin porsiyonu kendine...

Küçücük bir hamur topundan bir sürü makarna çıkıyor, hamur toplarımızın neredeyse dörtte biriyle koca bir tabak makarna çıkardık!


Kremalı mantar sosta zirve!
THE HOUSE CAFE'de ocak başına geçmeye hazırız! Sos malzemeleri tamam! Makarnalar tamam! Lokman Şefimiz bize sosu nasıl yapacağımızı anlatıyor, malzemelerin sırası ve pişme süresi önemli:)


Güzellik:)

THE HOUSE CAFE bir cafeden çook daha fazlası, Atölyede bunu daha da iyi anlıyorsunuz. Kendini mutfağa adamış resmen, kullandığımız zeytinyağları da özel üretimlerinden.


Ateşli ekip:)

Renkli tencerelerimizde sular fokurdamaya, rengarenk tavalarımızda zeytinyağımızda malzemelerimiz dönmeye başlar!


Woohoo!

Lokman Şefin şarabı tavaya döküp alevi almasını ben şahsen sakar bünyemi bildiğimden denemedim ama Styleboomerlar ultra yetenekli, alevler yükseldi:)


Son dokunuş:) Parmezan..

Mamma mia! Makarnalarımız hazır, son kısım süsleme. Biraz parmesan vee yeşil yapraklar!


Ta taa!

Acıktık mı ne:)? Evet onca alın teri sonunda hepimiz birer tabak makarnamıza kavuştuk vee koccaman mutlu bir İtalyan ailesi gibi uzun masada yerimizi aldık, müzk başladı, şaraplar yenilendi vee enfes makarnalarımızı yemeye koyulduk:)


Ama ne acıkmışız:)

Ve oturunca anladık ki yorgun ama mutluyuuz:) Hani olur ya o his:)


Reçete...

THE HOUSE CAFE Atölye'de kendi makarnalarımızı yerken, neler yaptık unutmayalım diye özenle hazırlanmış reçetelerimizi de aldık:) Atölye'de farklı çeşitlerde kurslar var: İleri aşçılık, kokteyl atölyesi, parti atıştırmalıkları( en yakın doğumgünü için hedefim bu:)) vs. Hepsiyle ilgili detayları buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.



THE HOUSE CAFE ekibine bu güzel gün için çoook çook ama çok teşekkür ediyorum, başta şefimiz Lokman Yurttaş herkes çok ilgili, çok keyifli ve dinamikti:) Süpper bir ekip olduk! THE HOUSE CAFE Facebook sayfasını takipte kalın ve böyle keyifli saatler için fırsat kollayın hanımlar.

Daha fazla fotoğraf Styleboom Facebook Fan sayfasında!

Arivederçi:p

25 Mart 2011 Cuma

BOOM'STYLE | Köşe Yastığından Hallice:)



Yanlış anımsamıyorsam Lüküs Hayat'ın bir bölümünde aşırı derecede detaylı, süslü püslü giyinmiş olan Suna Pekuysal "Nasılım?" diye sorar ve Zihni Göktay ona "o ne hal köşe yastığı gibi olmuşsun" derdi, çok gülmüştüm o diyaloğa:) Bencee yeni aldığım bluzumla bence ben de anneannemdeki o cici ve nostaljik kırlentlere benzedim:p

Sezonun kocaman desenler modasına ilk katkıyı bu bluzla yaptım, bakalım beğenecek misiniz? Devamı, detaylar ve markalar için dooğru BOOM'STYLE'a tık tık :)

Lüküs hayat, lüküs hayat, oh ne rahat:p

23 Mart 2011 Çarşamba

PARFÜM | Styleboom'un Biriciği Coco Mademoiselle



Formspring'de bir çok kere bana hangi parfümleri kullandığım soruldu, hazır yeni reklamı da piyasaya çıkmışken ben de yıllardır kulladığım tek parfümüme, fotoğraftada şekil1-A yaptığım üzere "başımın tacı" CHANEL Coco Mademoiselle'e ithafen bir post yapayım dedim:) Yaz kış, gündüz gece demem, asla ve asla kendisini değiştirmem ve sadece Coco Mademoiselle'imle ben ben olurum ♥



Coco Mademoiselle ilk gününden itibaren CHANEL'in ikonik parfümlerinden biri oldu. Rivayete göre sadece beyaz tenli kadınlar için yaratıldığı söylenen parfüm tabii ki siyah beyaz farketmeden koklayanı kendine aşık ediyor. Coco Mademoiselle'in ilk yüzü Kate Moss'du, genç ve aristokrat Parizyen bir kadın görünümüyle, zor zamanlar geçiren Kate'in bile imajını cilalamıştı. Sonra baktılar Katiecik rahat durmuyor hep sarhoş, hep keş:p pek öyle Coco Mademoiselle kalamıyor, rehabe girmişken bir değişiklik yapıverdiler! Vee bayrağı Keira Knightley devraldı, kafalardaki olur mu olmaz mı soru işaretleri ilk kampanya fotoğrafıyla birlikte tabii ki yerle bir oldu. Evet Keira kesinlikle Coco Mademoiselle'di:)



Bu eşsiz parfümün arkasında 2 adet Jacques var:) Eh ne demişler bir elin nesi iki elin sesi var! İlki Karl Lagerfeld'in CHANEL'in başına geçer geçmez görev verdiği ve "Chanel'in Burnu" diye bilinen Jacques Polge yani bu kokunun mimarı. İkincisi ise No.5 şişesinden esinlenerek tasarlanan şişenin yaratıcısı ve Kate Moss'u parfümün yüzü olarak belirleyen Jacques Helleu. Jacques Polge yarattığı parfümü "serin, zarif ve seksi" diye tanımlıyor.

Halen içeriği, alt ve üst notları detaylarıyla açıklanmasa da Coco Mademoiselle burbon vanilya, lychee,endonezya paçulisi, sicilya portakali, calabria bergamotu, greyfurt, haiti vetiveri, gündüz gülü, yasemin ve beyaz misk içeriyormuş.



İşte bu da son reklamdan Keira Knightley'nin bir görüntüsü, tepetaklak fotoğraflarıma da ilham oldu:) O zaman hadi hem reklamı seyredin, hem de söyleyin bakalım sizin parfümünüz hangisi ve size nasıl hissettiriyoor?



Kazak: Mango // Taç: Accessorize // Fiyonk yüzük: Dimple In Wonderland

The Girl Who Had Everything: Elizabeth Taylor



Dünya bugün güzelliklerinden birini daha kaybetti. Dame Elizabeth Rosemund Taylor, bizim için menekşe gözlü Liz Taylor, 79 yaşında aramızdan ayrıldı.

"Kızgın Damdaki Kedi" benim en sevdiğim, durmaksızın izlediğim filmlerden biridir ve Liz orada Paul Newman'la efsaneleşmişti. Ve tabii Elephant Walk, Giant' The Girl Who Had Everything..

Seni hep hüzünlü hatırlayacağım sevgili Maggie... Maggie the Cat...

21 Mart 2011 Pazartesi

NELER YAPTIK | Styleboomerlar M.A.C Makyaj Sınıfındaa :)

Fotoğraflar: Zeynep Güçlüten


Ders başlasııın:)

Bu sabah bi uyanmışız, bakmışız sonunda blogların açılması kararı gerekli yerlere ulaşmış, hepimiz rahat rahat okumuşuz, yazmışız. Gökten 3 elma düşmüş... Eh artık blogspotun açılması olayı masal gibi bir hal aldı malum! Neyse kızmayı bir süreliğine erteliyor veee sizleri Şubat'taki bir diğer etkinliğimizi MAC Makyaj Sınıfı'mızı okumaya davet ediyoruum:)


İşte biricik Styleboomerlar:)@acarhatun, @duyguyd, @hesionka,@betulkaramannis,@morkelebek,@gulcekim

O günkü hava muhalefeti sebebiyle bir iki eksiğimiz oldu:/ MAC bizim için İstiklal'deki atölyesini ayarlamış, duvarlar birbirinden güzel fotoğraflar, moodboardlarla dolu, raflarda renk renk, palet palet MAC ciciler, önümüzde aynalarımız, MAC kalem ve not defterimiz ve tabii kiiiii face chartlarımız hazırız!


Hepsini ama hepsini istiyorduuk:)


Berk Ersan...Maestro:)

Ultra muhteşem hocamız Berk Ersan:) Kendisi bana Sosyal Medya TV programı için de makyaj yapmıştı, zaten IFWde bir kez backstage'e girmiş herkes ona hayrandır, işini çoooook seviyor. Bize mükemmel ten makyajını, sezonun Pop Classic trendinde olmazsa olmazları, gölgeleme yapmayı anlattı. Hocamız tatlı sert türden:p



Eğitim için Deniz Eslek'in güzel yüzünü model olarak kullandık, kendisi ilk geldiğinde fazlaca uykusuz ve yorgundu, ve haliyle cildi de bunu belli ediyordu, sonunda nasıl ışıl ışıl ve pürüzsüz bir tene kavuştu inanamayacaksınıız:)


Beyaz fare Deniz:)

Berk hocamız en ama en önemli noktanın baz olduğunu belirtti
  • İşe ilk olarak FIX+ ile başladı, bu bir tutucu yani makyaj sabitleyici aslında ama içeriği yeşil çay özleri sayesinde cildi canlandırıyor aynı zamanda, o sebeple makyaj yapılmasa da kullanılabiliyormuş:) Deniz bu ürünle çok ferahladığını söyledi
  • Fakat esas mucizeyi MAC Prep&Prime Brightening Serum ile elde ettik! Bu yeni bir ürünmüş, cildi aydınlatıp canlandırıyor, en önemlisi de yorgunluğu kaldırıyormuş. Üstelik 35/36 oranında leke açıcı özelliği varmış. Bu ürün uygulandıktan sonra ışıldamaya başlayan Deniz'i gözlerimizle gördük, sınıfça 10 puan 10 puan 10 puan verdik:) Ben aldım!
  • Yorgun cildi aydınlatıp, canlandırdıktan sonra sıra tabii ki olmazsa olmazımız "nemlendirici"ye geldi. Yine Prep&Prime serisine başvuruldu vee SPF'li bir nemlendirici seçildi. Prep&Prime nemlendirici cildi nemlendiriken aynı zamanda yatıştırıyormuş da. Hocamız nemlendiriciyi de FIRÇA ile uyguladı ve bunun cilt için bir çeşit masaj da olduğu için iyi olacağını söyledi. Önerilen fırça MAC 187 (en önemli fırçamız buydu!)


Yukarıdaki fotoğraftan da anlaşılacağı üzere FIRÇA çok önemliymiiş:) Parmaklara veda, fırçalara merhaba hanımlar!


Gördüğünüz gibi çok ciddiyiz:)
  • Sırada göz çevresi var! Burada bir çok gün sizi concealer kullanmaktan bile kurtarabilecek kadar göz çevresini canlandıran ve morluklara etki eden bir ürün olarak MAC Fast Response önerildi. 217 no'lu fırça ile kirpik diplerine çok girmeden dıştan içe doğru bir yarım ay şeklinde uygulandı Fast Response, hatta göz altlarında daha da etkin olması için biraz da parmak uçları yardımıyla pıt pıtlandı. Bu ürünü de listeme ekledim:)

Ağzını kapa Boom:)

  • Vee cildimizi kendine getirip güzelce baktıktan sonra sıra fondötene geldii:) Fondöteni seçerken tenimize uygun rengi mutlaka ama mutlaka GERDANımızdan seçmeliymişiz, ne el, ne yüz, ne çene! Fondöten olarak MAC Pro Long Wear fondöten kullandık, fondöteni de SPFli yani güneş koruyuculu seçtik. Hocamız fondöteni de 187 fırça ile sürüp, 217 ile rötuşladı(burun kenarları, şakaklar, dudak çevresi:)) Burada önemli not: yüzümüzde kullandığımız SPFlli ürünlerden en altta hangisi varsa o koruyormuş yüzü. Yani SPF50 nemlendirici üzerine SPF10 fondöten sürsen bile sen güneşten 50 ile korunuyormuşsun! O yüzden alta süreceiniz ürünün koruma faktörü sizin için önemli olmalıymış hanımlaar:)

Acaba bu kızlar ne yapıyor:p

  • Ekstra pürüzsüzlük istiyorsaaak 116 fırça ile MAC Block Powder sürdük, bunu da renk versin diye değil matlık versin diye yaptık. Burada hocamız bize mini bir hile gösterdi, yüzümüzde tam kulaklarımıza yakın bir yerde minik bir çukur varmış, onu bulmamızı istedi(yukarıdaki fotoda arayışımızı görüyorsunuz haha:p) ve pudrayla çıkık elmacık kemikleri görünümü verecek bir hile gösterdi ben artık hep yapıyoruum, süper oluyor:)
  • Hocamızın esas olarak tavsiye ttiği pudra ise MAC Prep&Prime Loose Pudra. Bu pudra silikon içerdiği için hiç birikme yapmıyormuş. Bunu tüm yüze uyguladı.
  • Son olarak baz olayını MAC Finish Concealer ile bitirdiik. Göz altları ve dudak çerçevesine içeriden dışarıya doğru 217 nolu fırça ile uyguladık.

Neon bu yazın hiti

Pop Classic trendinin temel noktaları mükemmel ve pürüzsüz sanki photoshop yapılmış gibi bir ten(buraya kadar anlattıklarımla bunu başardık:), aydınlık göz makyajı ve neon bir ruj.
  • O yüzden sıraa neon rujumuzu seçmeye geldi:) Ben seçimimi pembeden yana yaptım, Deniz ise turuncuyu seçti. Ürün MAC Amplified Lipstick. Burada önemli not: eğer kalıcı/çıkmayan bir ruj kullanıyorsanız dudak kalemi kullanmamalıymışsızın hanımlar


Ruju sürdükten sonra hocamııız Angel Brush denen fırça ile dudak kenarına concealer sürerek temiz ve aydınlık bir görüntü elde ediyor.
  • Sırada gözler var, ilk uygulama Pop Classic olacağı için MAC Bare Study Paint Pot seçildi, bu muhteşemmmm bir far! Bayıldım, ve tabii aldım! Bunu hocamız baz olarak kullandı ve tüm göz kapağına uyguladı.
  • Diğer aşk yaşadığım ürün ise MAC Cream Color Base Luna Frost! Muh-te-şem ♥ Buz pırıltısında aşırı aydınlık ve güzel, çook çok yerde de kullanılabilir, kaş altı, göz, göz çevresi.


  • MAC'in asansörlü göz kalemi Graphblack kullandık, ben o günden beri kullanıyorum, asla akmıyor, dağılmıyor ve kömür karası, çook memnun kaldım:) Rimel olarak daa MAC False Lash kullandık.

Ayna ayna söyle bana nerede o sabahlamış kız?

Daha sonra neon ruju çıkarıp, bu defa nötr dudak rengi ama gölgeli bir makyaj yaptık. Gölge yapmada önemli noktaları öğrendik:) Ve son olaraaaak...



...MAC'in bize kocaman sürprizlerinden ilkini yedik:) Evet yedik çünkü devasa bir ruj pasta geldi önümüze:)) Bayıldıık, afiyetle yedik, bir yandan daaa...



...hepimize verilen yukarıdaki kutuları açıııp cici hediyelerimize kavuştuk! Off her şey çok güzeldi ve çok da eğlenceliydii! Kızlar çok keyifliydi:)



Toplu bir fotoğrafla makyaj sınıfımızı bitirdik:) Daha fazla fotoğraf için Styleboom Facebook fan sayfasına tık tık :)



Bu güzel, keyifli ve eğitici gün için MAC'e ve tüm ekibe, tüm sorularımızı cevaplayıp bize eğitimi verem Berk Ersan'a, beni hiç yalnız bırakmayan Deniz'ime vee kar kış demeden benimle bu güzel günü paylaşmaya gelen biricik Styleboomerlara çook ama çok ama çok teşekkür ederiim:)