Bu yıl Londra'da önemli gelişmelerden biri podyumda 38 beden üzeri modeller de görmemizdi, geçtiğimiz yıl sıfır bedene editoryaller,reklamlar,moda yazarları ile birlikte savaş açan moda endüstrisine Londra'dan bazı tasarımcılar da katılmıştı. Bu durum sürdürülebilirci olmak, çevreci olmak,kürk karşıtı olmak gibi şu an moda olduğu için mi yapılıyor yoksa samimi bir iç hesaplaşma sonucu mu gerçekleşiyor onu zaman gösterecek, umalım da ikincisi olsun.
Kumaş ve materyallere bakarsak Londra'da da New York'da olduğu gibi deri ve kürk, sonra da kadife inanılmaz yoğun. Yine dokulu kumaşlar ön planda.
Renkler de de yine ya üstüste karışan desenler ya da monukrom hakim. Gri burada da zirvede, ama parlak mavi ve kırmızı hemen her koleksiyonda var. Tıpkı New York'da olduğu
gibi Londra da nötral renklere özellikle pudra ve kemik rengine odaklanmış, nötralden canlıya geçişi de bol bol şeftali renkle gerçekleştirmiş.
Trendlerde tarumar olmuş yırtılmış elbiseler, kordon ya da bantlarla apliklenmiş elbiseler, oldukça belirgin kalçalar, futuristik ve edgy kıyafetler, önden pilili paçada daralan hmodern harem pantolonlar, kabarık etekler, kış çiçekleri, dijital desenler , salaş romantizm ve yine cape ve pançolar. Bu postun devamı gelecek hanımlar, göz atmaya devam edin...
Favorilerim DAVID KOMA, MARIOS SCHWAB, MARY KATRANTZOU, ERDEM, kısmen ANTONIO BERARDI, parlak renkleriyle CHARLES ANASTASE ve saçlar hariç:)) LOUISE GOLDIN.
[Görseller:elleuk, style]
2 yorum:
Canım Supersin yaa, bayılıyorum senin bu hızlı zamanında postlarına ve tabiki görüş ve yorumlarına ;)hemen özeti bile geçmişsin :)
tesekkur ederiim, asil sen supersin:)) okumasi guzelse ne mutlu bana:))
Yorum Gönder