15 Şubat 2010 Pazartesi

NY MODA HAFTASI | Prabal Gurung - Preen- Rag&Bone -Ruffian

Preen ve Prabal Gurung heyecanla beklediklerimdendi, ve ikisi de gayet hoştu, yine de Gurung hariç çok heyecanlanmadım.

PRABAL GURUNG:






Son zamanlardaki biricik favorilerimden PRABAL GURUNG'u size daha önce şu yazımda tanıtmış, bool bol anlatmıştım! Singapur doğumlu, Nepalde büyümüş New Yorker PRABAL GURUNG NY Moda Haftasında ilk defilesini gerçekleştirdi ve bence çok da başarılı bir koleksiyon sundu! Bir numaralı hayranlarından Zoe Saldana ön sırada, Demi Moore ise twitter başında bol şans dileyerek kendisine destek oldular. Ama onlar ne ki, esas olay Anna Wintour'un salona girip direk kulise geçerek kendisini tebrik etmesi!

Tasarımlar keskin ve yapılı formlarda, kırmızı, siyah, beyaz, ten ve krem renk bloklarından oluşmuşlar.Kollarına, yanlarına ve paçalarına kesiklerle yaratılan ve içine kontrast renkler gömülen kaban, pantolon ve ceketler çok değişikti, yine kat oyunları ve spiral pililer hoştu. Şarap rengi, zümrüt yeşili ve hardal parlaklık katmıştı. Yukarıdaki kırmızı-siyah tek omuz kokteyl elbise favorim! Bu tür elbiselerde çok başarılı olsa da bu koleksiyonda bir iki tane görkemli kırmızı halı elbiseleri de beklerdim!






PREEN:



Justin Thornton and Thea Bregazzi ikilisi tarafından tasarlanan fakat dikişi gelenekçilere bırakılan PREEN koleksiyonu, bu defa hayranları için sürpriz sayılabilir!

Body-con denen vücudu sıkıca saran ve kıvrımları belirginleştiren meşhur Preen elbiseler, yine çiçekler, Preen pencereleri ve yırtıkları yine var, ama bu defa bir o kadar da androjen ve sert tasarımlar da var. Takımlar, pantolonlar, kabanlar en modern şekillderde tasarlanmış fakat en gelenekse terzilikle dikilmiş(gelenekçi Savile Row terzileri Gieves ve Hawkes tarafından). Feminen ve şirin tasrımlara maskülen ve sert dikişler.

Hip, bol ve rahat, düz paça, pili detaylar pantolonlara şıklık katmış. Pencereli elbiseler cesur ve çağdaş ama bazılarında pencere haddinden çok bence, figürü bozmuş. Yine de şahsi zevkimi bir kenara bırakırsam şimdiye kadarki en başarılı, farklı koleksiyonlardan biri.








RAG &BONE:



Erkekten bağımsız ilk kadın koleksiyonunu çıkaran RAG&BONE ilhamını 1920'lerde tüvitler içinde Everest'e tırmanan çılgın İngilizlerden almış. Ben özellikle yelek-ceket takımlara bayıldım ki oldum olası yelek düşkünlüğüm de vardır! Brit deyince akla gelen ekoseler de tabii ki koleksiyonda yerini almış, İskoç kiltinin bir iPhone ya da bir kaç kredi kartı alacak kadar minyatürleşmiş halleri de kemerlere takılan hoş detaylar olmuş. Bir ekose, bir yelek-ceket, bir tüvit ve kapşonlu yün hırka ya da panço! Bunlar yeter demişler.





RUFFIAN:



ARMANI'nin aya methiye düzdüğü muhteşem koleksiyonundan sonra bu defa RUFFIAN da ay ve daha fazlasına takımyıldızlara uzanmıştı!

Orion takımyıldızının Hubble sayesinde çekilen fotoğraflarının dijital baskılarıyla oluşturulmuş kumaşlardan ipek bluzlar ve onları tamamlayan etek-ceket takımlar, fularlı gömlekler ve elbiseler yaratılmıştı. Sadece Hubble değil Van Gogh'un Starry Night tablosu da koleksiyona esin kaynağı olmuş, tblodaki yıldızlı gökyüzü tasarımlara yansımış.Eliptik ve ekose capeler bence koleksiyonun diğer güzel parçaları. Çift sıra düğmelerse ceketleri sofistike ve şık hale getirmiş.




[Görseller: style]

0 yorum: