30 Nisan 2010 Cuma

FLASHION' NEWS | MET GALA 2010-KİM KİMLE NE GİYECEK KİM GÖRECEK !-

For English, please click...



Kısaca MET GALA dediğimiz Metropolitan Müzesi Kostüm Enstütüsü Galası'nda kim ne giyecek, kim kimle gelecek haberleri 2 gün kala dolanmaya başladı. Duyduğumuza göre:

MAD MEN'in güzeli January Jones, YSL'den STEFANO PILATI ile galaya katılacak, heyecan verici!

MICHEAL KORS Brooke Shields, Diane Lane, Carolyn Murphy, Natasha Poly ve Chanel Iman'ı getiriyor, zengin masa:)

RALPH LAUREN eşiyle birlikte Taylor Swift, Jessica Biel ve Justin Timberlake'le katılacak.

Ve ve ve Lady Gaga PRADA'nın konuğu!

Gecenin sponsoru GAP kırmızı halıda nasıl olacak merak konusuydu ama GAP tasarımcı işbirlikleri ile kare asını masaya açtı:

M.I.A. ve Zoë Kravitz ALEXANDER WANG for GAP
Kirsten Dunst ve Jamie Bochert RODARTE for GAP
Kerry Washington ve Riley Keough THAKOON for GAP
Jessica Alba ve Vera Farmiga ise SOPHIE THEALLET for GAP
giyecek

Tüm bu kostümlerse bizzat Anna Wintour'un onayından geçmiş, çünkü etkinlikten sonra enstütü yararına açık artırmayla satılacaklar.

Gece giyeceği elbiseyle ilgili en iddialı haberse Melania Trump'dan gelmiş. CHRISTIAN SIRIANO tasarımı içinde etkinliğe katılacak olan Trump, kostümü için "ateşli, genç, büyüleyici, elegan, seksi, büyük ve muhteşem" demiş, sabırsızlıkla bekliyoruz:))

[Kaynak:Getty]

29 Nisan 2010 Perşembe

FLASHION' NEWS | MET COSTUME INSTITUTE GALA 2010-GERİ SAYIM!-

Daha önce American Women olarak belirlenen teması, ev sahipleri ve sunucusu hakkında kısa bir ön bilgi geçtiğim bu yazımda bu yıl Metropolitan Müzesi Kostüm Enstitüsü Galası'nın büyük bütçe kısıtlamaları altında gerçekleşeceğini söylemiştim. Galaya bir iki gün kalmasına rağmen geçen yıllardaki o kim kimi giydirecek, kim kiminle gelecek dedikodularından bu yıl maalesef pek eser yok.

Bu yıl galaya VOGUE adına Anna Wintour ve büyük sponsor olarak GAP adına Patrick Robinson ev sahipliği yapacak, gecenin sunucusu ise Oprah Winfrey. Hem Oprah hem tema herkese Fisrt Lady'nin de galaya katılabileceği heyecanını yaşatsa da ortada henüz kesinleşen bir şey yok! Tabii o dört gözle beklediğimiz kırmızı halıda bakalım kim(ler) GAP giyecek:o



Duyup duyabildiğimiz tek dedikodu Patrick Robinson'un eşi için özel tasarım bir gece elbisesi hazırladığı, Oprah ise eğer ondan giymeyecekse büyük ihtimal OSCAR DE LA RENTA giyecekmiş!

Serginin bu yılki teması American Women:Fashioning a National Identity; 5 Mayıs-15 Ağustos arası sürecek sergi Amerikan kadınının sosyal, politik ve seksüel anlamdaki değişimi ve stilindeki devrimi ve özellikle 1890-1940 arasındaki geçişleri kıyafetler ve fotoğraflarla anlatacak. Sergi kendi içinde “The Heiress,” “Gibson Girls,” “Bohemian,” “Suffragist,” “Flappers” ve “Screen Sirens” isimli bölümlerden oluşacakmış.


Rosie The Riveter(poster)-Gibson Girl(J.C Leyendeker)
Patriots(Paul Stahr)

Coco Chanel, Jeanne Lanvin, Elsa Schiaparelli, Madeleine Vionnet, Madame Gres, ve Paul Poiret gibi muhteşem isimlere ait 30 yıldır halka açılmamış kostümler Brooklyn Museum Costume Collection'dan getirilerek sergilenecek. Met Kostüm enstütüsü kuratörleri Andrew Bolton ve Harold Koda Amerikan feminenliğini kostüm, resim ve tablolarla anlatacakları çok heyecan verici parçalar bulup keşfettiklerini söylemişler.



Eski kadınlar bir başka canım, fotoğraflardan da görüyoruz. Bir zamanlar Grace Kelly, Lauren Bacall, Marilyn Monroe gibi kadınların temsil ettiği Amerikan kadınını ve onun stilini sizce bugün kim temsil ediyor? Michelle Obama? Jennifer Aniston? Heidi Montag? ...ya da Scarlett Johansson?

[Kaynak:wwd,google,vogue]

KOLTUKTA: Nil Ertürk | Nil's Clogging

For English, please click...

Nisan'ı kapatıp baharın en parlak ayını, Mayıs'ı karşılamak için NİL'den daha güzel bir şey var mı bildiğiniz??



STYLEBOOM'un bu ayki ikinci konuğu moda blogosferinin göz bebeği, stiliyle sınırötesi olan, stylingiyle ilhamlar veren NİL ERTÜRK! Boom'un Trend Raporları içinden clog trendini seçti, giydi, fotoğrafladı, size de bakıp yorumlaması koşup alması kaldı:) Çok çok teşekkürler Nilcimmmmm:)



Boşuna dememişler iş bilenin kılıç kuşananın diye, bir çoklarımızın tedirginlikle karşıladığı cloglar görüldüğü üzere çok da şukela olabiliyor! Nil'in clogları ZARAdan...Yüksek ahşap topuklarına rağmen gövdesi ayağı güzelce sarmaladığından pek rahat ve daha da önemlisi şık görünüyorlar!



Nil Ertürk'den bir de bu ışıl ışıl beyaz teni korumanın yolları başlığıyla yalvaran bir yazı rica edeceğim, kararlıyım:))

Fotoğraflar:Nil Ertürk

28 Nisan 2010 Çarşamba

ISTANBUL FASHION WEEK AĞUSTOS'TA, MEKAN ÇOK YAKINDA BURADA!

İstanbul Fashion Week(IFW) 26-28 Ağustos 2010 tarihlerinde yapılacak, bu defa tasarımcılarımızın gelecek yaz için hazırladıkları kreasyonları göreceğiz.

IFW beraberinde yine yenilikler de getiriyor, tasarımcı ve markaların defileleri ile fuar/stand alanları bu defa aynı mekanda ve aynı zamanda fakat 2 ayrı organizasyon şeklinde düzenlenecek. Bence de her iki kolun da büyüyebilmesi ve gelişebilmesi için bu doğru bir karar, fuar defileleri, defileler fuarı tıkamaz ve ikisi arasında farkındalık yaratılabilirse muhteşem olur.

Fuar alanı ve organizasyonu için dünyada moda fuarı devi olan IGEDO ile anlaşıldı ve bugün imza töreni gerçekleşti. Collection Premiere Düsseldorf(CPD) ve Collection Premiere Moscow(CPM) gibi dünya moda fuarı takviminin en önemli ve en büyük 2 etkinliğini gerçekleştiren ve dünya devlerinin aylar öncesinden fuar alanlarını satın aldığı IGEDO şimdi Collection Premiere Istanbul(CPI) için kolları sıvayacak, Taşkışla'yı kelebeklerle donatacak, aşağıdaki benim hediye kelebeğim.



IFW ile CPI’ın 26-28 Ağustos 2010 tarihleri arasında eş zamanlı yapılacağını bildiren İTKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi'nin en büyük ideali olan İstanbul'u moda kentleri arasına sokma hedefinde bu çok önemli adım şimdiden meyvelerini vermeye başlamış. Sergileme alanlarının Mayıs ayında satışa sunulacak olmasına rağmen şimdiden Noir, Triumph, Bugatti, Burlington gibi markaların da aralarında bulunduğu 100’e yakın firma ön rezervasyon yaptırmış. CPI İTÜ Taşkışla’da konumlanacak, IFW için mekan yakında açıklanacak.




Tekstil ve deride "Made in Turkey" etiketi uluslararası arenada gümbür gümbür yerini "kaliteyle" eşit hale getirirken aynı başarının tasarımcılarımız için de bir an önce, hızla oluşmasını diliyorum. Özgür Masur, Aslı Filinta, Hakan Yıldırım ve daha bir çoğu kesinlikle uluslararası lüks standartlarda.

IGEDO adına konuşan moda direktörü Mirjam Dietz bu etkinliğin şimdi de İstanbul’da düzenlenmesinin, hem Türkiye, hem dünya modasına yeni bir soluk getireceğini söyledi. Yüzü güldüğüne göre belli ki Avrupa’nın en iyi moda markaları Türk marka ve tasarımcılarla beraber CPI’da yerini alacak, ve tabii moda profesyonelleri de ziyaretlere başlayacak. CPI’da 2011 yılının ilkbahar – yaz koleksiyonlarını sergileyecek tasarımcılarımız adına heyecan duyuyorum çünkü gelenler öyle kör alıcılar olmayacak!

Biz bloggerlar umuyorum yine yerinde sizlere herşeyleri yetiştirmeye, gözünüz kulağınız olmaya, bi güzel anlatmaya devam edeceğiz:) Şimdiden 26-28 Ağustos'u ajandalarınıza not ediniiz, mekan için beklemede kalınııız:)

27 Nisan 2010 Salı

TREND RAPORU | Double Denim Mi Denemiim Mi?



Bir 80lerden kopup gelmiş trendle daha huzurlarınızdayım hanımlar! Bu sezon denim öyle süper bir dönüş yaptı ki, modacılar onu katmerlemeden duramadı...Evet bu yaz jeaninizi sek almıyor duble rica ediyorsunuz:))

Kendimi çok havalı, çok cool bulduğum, pek popüler olduğum gençlik zamanlarımdan kalan o umarsızca dublelediğim fotoğraflarıma yeniden baktığımda geçirdiğim travma henüz dimağımda capcanlı durduğundan ben sek devam etme taraftarıyım ama alana da mani olmam!



İlkbahar defilelerinde double denim trendini yuh demeden, nasıl olur demeden couture koleksiyonlarda bile görmüştük. D&G, CHLOE ve JEAN PAUL GAULTIER niye doubleda kalsın diyerek triple bile yaptılar. RALPH LAUREN ise en öz hakiki Amerikan stilinin neferi olduğundan bu trendle adeta bayram etti, resmi geçit yaptı!

Ama dikkat hanımlar tüm 80ler trendleri gibi bu da incelikle ele alınmalı, dergiler hatmedilmeli, editoryaller süzülmeli, zira bir anda SAMANTHA FOX'a bağlayıvermeniz tehlikesi yok değil:)) Sonra Touch Me Touch Me demedi demeyin:))



Bir çok trendin öncüsü ünlüler bu double denim olayını daha çok bakkaldı, kuafördü gibi paçozluk gerektiren fani işleri hallederken kullanıyorlar, bu sebeple double denim esinlerinizi siz siz olun ünlülerden değil, hele hele JENNIFER LOVE HEWITT'ten asla değil:)) daha çok şahane stylingleri olan editoryallerden alın!

Tabii burada ALEXA CHUNG'u tenzih ederim, o bu şekilde kırmızı halı bile yapabilir, ve o yaptığında bi şekilde güzel olur!



Double Denim dediysek denim sayısını cömertçe artırmak sizin elinizde, aşağıda pek güzel örnekleri pek şahane modellerin üstünde görebilirsiniz. İşe kot ceketinizin içine ya da jeaninizin üstüne giyeceğiniz bir kot gömlek, bir kot yelekle başlayabilirsiniz!



Hadi bu da benden size gelsin:)



[Görseller:style,fashiongonerogue,justjared,fashionising]

26 Nisan 2010 Pazartesi

AYAKKABI | STYLEBOOM'un Pabucu ve Sürpriz!

Bu hafta tatile çıkmadan yazlık ayakkabılarımı da saklandıkları yerden çıkarma zamanı geldi demiştim.

Artık ayakkabıda yazlık kışlık olayı kalkalı çok oldu evet, yazın çiçekli elbiselerle bot, kışın kalın çoraplarla bantlı pabuçlar giyiyoruz, o sebeple bir kısmı zaten ortalıktaydı ama büyük kısmı da bazanın altında istirahatteydi:)) Fırsat bu fırsat kendilerine olan aşkımı gösteren bir de mini çekim yaptım, öyle yoruldumki sonra vazgeçtim, ama çektiklerimi de sizinle paylaşıyorum işte, bu çekim sonrası ortalığı toplama kısmı ise çok acılı oldu:)



1. Qupid(E-bay)
2. Stradivarius(Modifiye)
3. Steve Madden
4.Omelle

Ayakkabı alırken buradaki mağazalar kadar sıklıkla e-bay'i de kullanıyorum, çok da tavsiye ediyorum, evet bekleme süresi çok, söylenenden çok daha uzun sürüyor kavuşması ve bazen de gelen ürünü görünce hayalkırıklığı oluyor ama benim gibi tecrübe edinince bir süre sonra gayet güzel pabuçlara çok çok uygun fiyatlara kavuşabiliyorsunuz. Üstelik beğenmediğinizi GittiGidiyor'da filan satmak çok kolay, ben öyle yaptım bir kaç çift, kara bile gectim:) Bu yıl kargo fiyatları çok artsa da yine de araştırmadan geçmeyin derim. Yukarıda 4. numaralı ayakkabılarım henüz bakire, hiç sokağa inmediler:)



1. D-Squared
2. Bebe
3. Nine West
4. Divarese

Ayakkabı demek benim için "yüksek ökçeler" demek. Bunda sanmayın ki kibarca minyonluğum yani bildiğin kısa boyum tek etken(görüldüğü üzere kadraja bir bütün olarak ben, bisürü ayakkabı ve bi koca yatak girebildik:) ama olsun ne demişler bodur tavuk her daim piliç:)). Sadece seferberlik amaçlı :p bir babete ve yalnızca spor yaparken giydiğim spor ayakkabılarına sahibim, harici tamamen ve istisnasız yüksek topuklu!



1. Beyaz fisto Colin Stuart -- Kırmızı rugan wedge Mango
2. Sol bandage dore Elle -- Sağ platform dore Bambi
3. Sol siyah bandage Jessica Simpson -- Sağ rafya puantiye BCBG
4. Delicious(E-Bay)

Ayakkabıları hiç bir zaman gece için, gündüz için diye ayırmıyorum! Hepsini her an giyebilirim, en az siyah renkte ayakkabım var, çünkü ayakkabıda parlak renge bayılıyorum! Hatta belki siz de benim gibi önce ayakkabıyı seçip beğenip alan ve sonra ona göre kıyafet uyduranlardansınızdır??? Ya da aşkı uğruna kendisine uymayacak numarada bir ayakkabıyı alıp kaldıranlardan? Süprizim de böyle bir şey, geçen yıl çok beğenip aldığım ama 38 numara olduğu için bir kez bile giymeyi bırakın, etiketi bile hala ucunda sallanan bir ayakkabımı GittiGidiyor'da satıyorum, burada gördüklerinizden biri ama acaba hangisi:))



1. Christian Louboutin
2. Joan&David
3. Jessica Simpson
4. Sağ lacivert wedge Zara -- Sol ivory wedge Delicious(E-Bay)

Benim ennn özel ayakkabılarım 1 numaradaki CHRISTIAN LOUBOUTINler, çünkü onlar kocacımdan doğumgünü hediyesi:)) Bu yaz ayakkabıları çoraplarla giymek moda demiştik, ara ara bazı denemeler yaptım bu fotolarda! Siyah pabuçlarımın içine giydiğim çizgili çoraplarım arkasındaki beyaz ponpon sebebiyle olacak kocam tarafından "saçma çoraplar" olarak anılıyorlar! Evlenmeden önce kendisine hatıra olarak bırakmıştım şimdi yeniden kavuştum haha!



1. Delicious(E-bay)
2. L.A.M.B
3. Nine West
4. Steve Madden

Wedge yani dolgu topuk ayakkabıları yurtdışından almaktan yanayım, çünkü buradaki wedgeler bi kaba, o tatlı kıvrım yok maalesef ya da çok nadir. Özellikle yazın uzun yürüyüşler filan yapacaksam o zaman mutlaka wedge giyiyorum. Tabii yine de bacaklara, bileklere zarar ama naparsın benimki tüketen bir aşk...her anlamda:)

Eğer siz de benim gibi sürekli yüksek ökçelerde pıtpıtlıyor, hatta onların üstünde saatlerce dikiliyorsanız, o zaman eve varınca ayaklarınızı güzelce dinlendirmeyi, bakımlarını yapmayı, enn önemlisi bir de beyaz tenden muzdaripseniz varisler icin gençken önlemler almayi ihmal etmeyin hanımlar. Son tavsiyemse :



tüm gün giydiğiniz renkler ve topuklar nasıl olursa olsun günün sonunda dünyanın en güzel renklerinden yaratılmış pufur pufur bir çift GS terlikleri giyin:))) Ayakkabıların detay fotoğraflarını daha sonra Boom'Style'a koyacağım.

Styling:Boom
Fotoğraf:Boom
Model:Boom
Mekan:Boom Crib
Işık:Boom
Set Ekibi:Boom
Hizmet Ekibi:Boom

23 Nisan 2010 Cuma

KISA BİR ARA | Honey Ryder Tatili



Hehheeey siz bunu okurken ben BOZCAADA yolunu yarılamış hatta varmış bile olabilirim sevgili styleboomerlar:) Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan diye boşa dememişler meğer!

Bu 3 günlük tatili kocacımı Bond'umu da yanıma alıp içimdeki Honey Ryder'ı ortaya çıkarmaya adayacağımdan, twitterım cıvıldamaz, blogum güncellenmez olabilir, fırsat buldukça yine de sizlerle yediğimi içtiğimi, gördüğümü gezdiğimi ve hava muhalefeti yüzünen yukarıdaki bikinimle vedalaşmam gerekirse ne giydiğimi paylaşmaya çalışacağım. Beni özleyin hanımlar beyler!


Yukarıda Honeychile "Honey" Ryder rolüyle Ursula Andress - 007 Dr. NO(1962)

21 Nisan 2010 Çarşamba

TREND RAPORU | Meoww!



"Cat eye" gözlükler sezonun en yeni ve en denemeye değer trendlerinden biri. Retro retro miyavlamaya hazır olun hanımlar!



50'lerden kopup gelen bu nostaljik akıma modern yorumlar gördük podyumlarda, ALEXANDER WANG futurustik ve keskin hatlara büründürdü, PRADA neon çerçevelerle parlattı, GILES oversize versiyonlarıyla daha da vahşilik kattı, TOM FORD ise "Nikita" modeliyle bomba etkisi yarattı, DIOR ve PROENZA SCHOULER iyice küçük, pürüzsüz ve ince modeller tasarladı. Bu arada sadece güneş gözlükleri için değil bu trend, ağırlıklı öyle olsa da optik gözlüğünüzü cat eye seçerek Mad Men havası yakalamanız da olası!



Yo yoo ben illaki Jane Mansfield ya da Sophia Loren gibi olsun isterim diyenler için BALENCIAGA, LA ROCHE, BETSEY JOHNSON ya da TOM FORD'dan şaşmayın derim, ya da versin elini vintage butikler hey heey!



Ünlüler cat-eye trendini en az wayfarer ya da clubmasterlar kadar sevdi! Scarlett Johansson, Mary-Kate Olsen, Jessica Biel, Diane Kruger, Olivia Palermo, Christina Ricci hepsi de yüzlerine en yakışan cat-eye gözlükleriyle objektiflere takıldı!




STYLEBOOM'un seçtiği "numara"lı gözlüklere gelince:)

1. Anouk
2. Balenciaga
3. E-bay
4. Opening Ceremony
5. Christian Dior
6. Cynthia Rowley
7. La Roche
8. Monika Politan
9. Norma Kamali
10. Tom Ford
11. Mango
13. RayBan
14. Tom Ford
15. Alexander Wang

Son olarak bazı editöryaller...



[Kaynak:style,vogue,harpersbazaar,fashiongonerogue,zimbio,fabsugar]

20 Nisan 2010 Salı

70'LERİN "CHARLIE GIRL"Ü GÜNÜMÜZE IŞINLANDI!

Yukarıdaki reklamda izlediğiniz CHARLIE(1976) isimli hatun sezonun yeni kraliçesi, 70lerden bugüne tüm ışığıyla, rahatlığıyla, kendine güveni ve ikonlaşmış tarzıyla günümüze ışınlandı! Grazia editörünün Charlie nostaljik yazısı öyle hoşuma gitti ki, ben de bu yazıyı ve yeniden kucaklanan Charlie'yi yazmaya karar verdim!



CHARLIE aslında REVLON'un 1973 yılında piyasaya sürdüğü kültleşmiş bir parfüm, ama parfümün önüne geçen parfüm için seçilen imaj oldu, hiç bir zaman kokusu çarpacak, esecek, geçecek gibi olmasa da(hatta kötü olduğu iddia ediliyor daha çok:)) "CHARLIE Girl" bunların hepsini yapabildi! Öyle popüler oldu ki her yeni ürünle Charlie kızı reklamda ne giymiş, saçını nasıl taratmış konuları üründen de, yenilenen parfümden de çok konuşulur oldu:)



Krizden oldukça etkilenen lüks tüketim kara bulutlar fırtınaya dönüşmeden sadece celebritylerin limolarından inerken ya da kırmızı halıda salınırken giyebileceği oldukça A-list tasarımlarla işin yürümeyeceğini görünce Charlie'ye sıkı sıkı sarıldı, çünkü Charlie Girl'de herşey vardı!

Charlie çalışan, para kazanan, kariyerli, şık olurken rahat da olmayı seven, günün her saati seyahat edebilecek, özgürlüğüne düşkün, erkeklerle boy ölçüşebilen ama erkeklerin ona bayıldığı, hareketli, zarif, coşkulu bir kadındı, onun kalitesini belirleyecek ipek gömleklere ama uçar adımlarla yetişmek zorunda olduğu uçağına binerken zorlanmayacağı pantolonlara, giyip çıkabileceği şık ve özellikle kaliteli ama fonksiyonel tulumlara ihtiyacı vardı! Pırıltısı gülüşünde gizli Charlie en çok karamel, ten, bej, pudra tonlarını monokrom olarak seviyor, bazen maviler ve yeşiller katıyor, brogue ayakkabılar tercih ediyor, maskülen kıyafetlerine dalga dalga taranmış saçlar ve kırmızı dudaklar ekliyordu.



İlkbahar-Yaz 2010 koleksyonlarıyla yetinmeyip Sonbahar 2010a da sıçrayan, CHLOE ya da CELINE'de görüp bayıldığınız, STELLA McCARTNEY, FERRAGAMO ve JIL SANDER'de çarpıldığınız toprak tonlarından, ince kemerlerle topladığınız pilili ya da geniş paçalı yüksek belli pantolonlardan, ipek tulumlardan, fularlı gömleklerden, ya da havuç pantolonlardan edindiniz mi? ZARAda bunlardan hiç denemediniz mi? Yoksa siz de CHARLIE GIRL olma yolunda mısınız hanımlaar:))



[Kaynak:style, grazia,fashion-editor-at-large,google]

19 Nisan 2010 Pazartesi

KOLTUKTA: KORAY CANER | Bir Küçük Siyah Elbise Masalı

Twitter'dan takip edenler bilir, bundan böyle STYLEBOOM konuk bloggerlarla daha da canlı, renkli, heyecanlı, daha da keyifli ve takip edilesi olacak:)) Nisan ayının ilk konuk yazarı sevgili KORAY CANER, Styleboomerlara hepimizin prensesi olabileceği bir masal anlatmayı seçti....



İşten çıkıp her gün kullandığım otobüs durağına giderken, kalabalığın içinde fark ettim onu. Telaşlı adımlarla bir yerlere yetişen yüzlerce insanın inadına orada dikilmiş vitrine bakıyordu. Üzerinde siyah bir elbise, belki de bugüne kadar gördüklerimin en güzeli. Saçı, duruşu, havası.. Bir farklılık olduğundan adım gibi emindim ama, ne olduğunu henüz kestiremiyordum. O vitrine bakakalmıştı, bense O’na.

Bir anda başını bana doğru çevirdi; güneş gözlüklerinin üzerinden fırlattığı bakış adeta nefesimi kesti.

Acaba bana mı bakıyorsunuz yoksa elbiseme mi? Merak ediyorum bayım!

Yüzüne kocaman bir gülümseme oturtup yanıma geldi.

Hep böyle oluyor zaten! Bu küçük siyah elbise, benden daha çok ilgi çekiyor! Oysa ne ümitlerle almıştım bunu. Herkesin dilindedir ya bu laflar. Neymiş efendim, böyle bir elbise her kadının dolabında bulunmalıymış, her kadın bu güzelliği kendince yorumlamalıymış. Bak, elbise benden daha çok seviliyor, ne anlamı var o zaman?

O karşımda konuşurken, bana bir şeyler anlatan başka birisi daha vardı. Beynimin içinde, ta derinde bir ses “Yanlış! Bu kadın delirmiş olmalı! Bu elbise hakkında hiçbir fikri yok, ona üzerindekinin ne kadar kıymetli olduğunu göstermelisin, hadi!” diye bağırıyordu.

İçimdeki sesi dinlediğim nadir anlardan biriydi sanırım. Adını bile bilmediğim kadının elini tutup “Gel, seninle bir maceraya çıkıyoruz!” dedim.

Vitrinine dalıp gittiği mağazaya soktum onu, yüzlerce çeşit ayakkabı, çanta, aksesuar ve kıyafetin arasına. Şimdi benim konuşma vaktim gelmişti.

Şu Paul Smith’i boynuna saralım. Biraz leopar iyi gider.Yanına… Chloé! Dur vazgeçtim. Sen de kendini biraz garip hissetmedin mi? Çıkar onları! Al, bu Alexander McQueen ayakkabıları geçir ayağına. Hah! Jimmy Choo! Kap şunu bakalım! Fazla mı sarı oldu acaba? Gerçi sen cıvıl cıvıl bir kadınsan böyle olmalısın tabi. Her şeye hazır! Hımm.. Enerjiyi biraz daha arttıralım mı? Çıkar hepsini, şu Hussein Chalayan ceketi giy, yanına bu çanta.. Karanlık oldu ha? Bence şık.. Biraz 90’lar belki. Bununla gece dışarı çıktığında herkes sana bakacak eminim! Peki ya gündüz, işe gidince? Hadi baştan alalım. Şu Valentino’yu giy, altına da şu kırmızı Melissa’ları. Ha evet Vivienne Westwood tasarımı olanlar, evet onlar! Bi de şu çanta.. Oldu! Artık toplantıda herkesin gözü senin üzerinde olacak! Kırmızı, ateşin rengi! Ama bir o kadar da ciddi! E sen işten çıkıp akşamki nişan davetinde klasik bir şeyler de giymek istersin şimdi. Gelin kadar iddialı giyinmene gerek yok canım, sadece şu Lanvin’leri geçir ayağına, bir de saçlarının arasına şu çiçekli Oscar de la Renta kondu mu, tamamdır! Şimdi nasıl hissediyorsun? Fazlasıyla klasik değil mi? Haydi, şimdi çıkar onları da, sadece üzerindeki siyah elbisenle kal.

Onu şekilden şekle sokarken bana hiç itiraz etmedi, ama şaşkınlığı gözünden okunuyordu. Şimdi onu ilk gördüğüm andaki gibi karşımda duruyordu. Tekrar elinden tutup sokağa çıkardım. Gözlerinin içine bakıp ne yaptığımızı anlatmaya başladım.

Ne yapmak istediğimi anladın mı? Üzerindeki bu küçücük siyah elbisenin ne kadar önemli, ne kadar vazgeçilmez olduğunu fark ettin mi? Tek bir siyah elbise, sana dünyanın neresine gidersen git, hangi zamanda yaşarsan yaşa, o kadar çok yardımcı olur ki.. Senin yapman gereken tek şey; onu tamamlayacak yüzlerce, binlerce farklı parçadan istediğini seçmek, her seferinde başka bir kadın yaratmak. Bu elbiseyi asla küçümseme; ama asla elbisenin senden değerli olduğunu da düşünme. Çünkü siz, birlikte varsınız, birlikte değerlisiniz; ve birlikte göz alıcı güzellikler yaratabilirsiniz. Bu siyah elbise klasikleşmiş olsa da hep tazeliği, yeniliği, yaratıcılığı ve farklılığı gösterdi erkeklere. Bir kadının aslında keşfedilmesi gereken onlarca kadın barındırdığını.. Coco.. Betty .. Holly .. Hepsi bu elbise sayesinde moda tarihine geçti, erkeklerin gözünde unutulmaz kaldı.. Sen de bu anlattıklarımı unutma, olur mu?

Hayran hayran yüzüme bakıyordu. Konuşmasına müsaade etmeden yanından ayrıldım; kalabalığa karışmak üzere adımlarımı sıklaştırdım. Arkamdan yükselen cılız bir ses ulaştı kulağıma:

Teşekkür ederim bayım! Şimdi anladım!



1 JIL SANDER, 5 Kadın, 5 Durum, 5 Stil

.1.
paul smith leopar etol
chloe parma clutch
betsey johnson athena- doğal leopar ayakkabılar


.2.
alexander mcqueen grafik ayakkabılar
alexander mcqueen sarı skull eşarp
jimmy choo candy akrilik clutch

.3.
maison michel şapka
hussein chalayan ceket
Quentin MacKay CanCan quilted çanta
guiseppe zanotti ankle bot
burberry bileklik

.4.
valentino rosette ceket
kate spade grosgrain plisse tçanta
vivienne westwood for melissa ayakkabı

.5.
givenchy beyaz bluz
lanvin metalik deri ayakkabılar
roberto cavalli yüzük
oscar de la renta saç bandı

[Görseller:koraycaner,polyvore]

AYAKKABI | Christian Louboutin 2010 Sonbahar Reklam Kampanyası



CHRISTIAN LOUBOUTIN son koleksiyonunun reklam kampanyası için ünlü fotoğrafçı Jacques Khuong Nguyen ile çalışmış. Bu kampanya da Louboutin'in alışık olduğumuz fantastik reklamlarından fakat isim inanılmaz doğru! Fantastik ögeleri masallardan seçerek ayakkabıları masal prensesine dönüştüren Nguyen'in karelerinde Alice Harikalar Ülkesinde, Küçük Denizkızı, Külkedisi ve Pamuk Prenses gibi masallardan imgeler var. Bana yeterki fantastik olsun, ben çok beğendim:)


[Görseller:Jacques Khuong Nguyen web]

RED CARPET | Academy of Country Music Awards 2010 Turuncu Halı

ACADEMY OF COUNTRY MUSIC AWARDS'ın "turuncu" halısında dün yine pasteller ve maviler liderdi!



Taylor Swift her zamanki gibi şık ve romantik seçimiyle favorilerimden, MARCHESA elbisesi İlkbahar 2010 koleksiyonundan. Carrie Underwood benim en beğendiğim couture atölyelerinden BASIL SODA'nın İlkbahar 2010 koleksiyonundan bir elbise seçmişti, bu koleksiyondan nasıl bir kırmızı halı çıkmaz derken bir tane tutturdum, ama hayalimdeki bu değildi:) Kristen Bell HERVE LEGER İlkbahar 2010 koleksiyonundan bir elbise seçmişti.



Nicole Kidman tabii ki Sonbahar 2010 L'WREN SCOTT kostümüyle ve eşiyle katıldı törene, ben bootilerinde kaldım! LeeAnn Rimes ise LANVIN içinde.



Yukarıda elbiselerin podyum versiyonları!

[Görseller:style,basilsoda,justjared]

KOLEKSİYON | Model Pırlanta By Bahar Korçan-ANI-

V2K Nişantaşı'nda başlayan Cumartesi'min ikinci durağı MODEL Pırlanta'dan Seda Hanım'ın daveti üzerine Galata'daki BAHAR KORÇAN butiğiydi. Çok yeni ve çok heyecanlı bir projeyi görmeye merak içinde gittim! Ve beni pırıl pırıl bir gece karşıladı, "pırıl pırıl" burada mecazen kullanılmadı sevgili hanımlar, pırlanta ışığından bahsediyoruuuz!




1950den bu yana mücevher ve kuyum sektöründe olan MODEL Pırlanta ve biriciklerimizden BAHAR KORÇAN çok güzel bir işbirliği ile tasarımcı için de bir ilk olan "ANI" isimli enfes, romantik, nostaljik ve şık bir koleksiyona birlikte imza atmışlar.



60 parçadan oluşan koleksiyonda en beğendiğim detay beni ve birçoğumuzu daha görür görmez "anı"lara sürükleyen o eski, belki yıllanmış sararmış, belki çiçek gibi saklanmış iğne oyaları ve dantellerdi. Minyatür danteller altın çerçeveli, etrafı sarmaşıklarla süslü, cam kapaklı madalyonlar içinde saklanmış, boyundan süzülmeye hazır, altının ve iğne oyasının incecik tığ gibi işlendiği uzun küpeler, ve Bahar Korçan'ın "Kabullen ya da Değiştir" koleksiyonundan bu yana yoğun olarak kullandığı o muhteşem melek kanatlarından kolyeler, broşlar ve hatta kol düğmeleri(beyler beyler "Diamonds are a girl's best friend" deyişini Model Pırlanta sizin için yıkmış:)) koleksiyona ait enfes parçalardan bazılarıydı yalnızca.



Nisan sonunda satışa sunulacak koleksiyon bir ilk ama son değil. BAHAR KORÇAN, Model Pırlanta için bir de "Mezuniyet" ve "Düğün" koleksiyonu haırlayacak. Hayatlarımızda çok büyük, çok önemli iki günün anısına, unutulmaz, eşsiz, değerli bir mücevheri hem de Bahar Korçan'ın düş dünyasından çıkan bir mücevheri hem hediye etmek, hem de hediye almak nadir keyiflerden olsa gerek(heey STYLEBOOM burada kime sesleniyor acabaaaa:)))



Davetliler hem güzel müzik ve ikramların, hem Bahar Korçan ve Model Pırlanta ekibinin şahane evsahipliğinin, hem de ışıl ışıl mücevherlerin keyfini çıkardı. Orada da birlikte olduğumuz sevgili blogger arkadaşım KorayCaner ve ben de:)) Hediyelerimizi de belirledik:p

18 Nisan 2010 Pazar

V2K DESIGNERS LOVES BLOGGERS



Beklenen buluşma Cumartesi günü gerçekleşti, çok ama çok sevdiğim blogger arkadaşlarıma yenileri eklendi, enfes kıyafetler denendi, güzel müzik dinlendi, milkshakeler hüplendi, tabii ki fotoğraflar çekildi!



V2K tasarımcı yelpazesini iyice genişletmiş,uzaktan seslenen ALEXANDER WANG'ler, üzerinizden akıp giden heykel gibi HUSEYIN ÇAĞLAYAN'lar, enfes takılar ve kitaplar arasından göz kırpan ayakkabılar, Sex & The City 2 setinden selam duran mor pilise HALSTON elbise. Ve aralarında biz!



Nil'cim ve V2KDesigners sayesinde hem çok eğlendik, hem bloggerlar olarak birbirimizi giydirip keyiflendik hem de çok güzel sohbetler ettik:)



Tasarımcı çeşitliliği çok olsa da V2Kde geceye yöneilk ürünlerde daha fazla seçenek varken, everyday parçalar biraz daha birbirine benzer seçilmişti, sezonun en janjanlı dönemine girdiğimizden yakında çok daha fazla ürünün raflarda olacağını düşünüyorum. Hepsi bir yana V2Kdeki aksesuarlara mutlaka ama muttttttttttlaka bakın hanımlar beyler, nasıl güzeller, anlatılmaz yaşanır:) Bir kaç little black dressle, WANG süveterlerle, ERDEMden dantelli bir elbiseyle, bir de Nil'in stylingini yaptığı vitrin mankenlerinden birinin üstündeki ballerina elbiseyle ayak üstü aşk yaşadım!

17 Nisan 2010 Cumartesi

Bloggerlar ve Okuyucuları V2K Designers'a!

Bugün(17 Nisan) STYLEBOOM ve tüm sevdiğiniz moda bloggerları 14:00-18:00 arası Nişantaşı V2K Designers'da sizi bekliyor, hadi hadi geliiin!


14 Nisan 2010 Çarşamba

TREND RAPORU | What A Pitty For A Kitty



Başımıza açtığı bunca küreseldi, krizdi, nükleerdi, faşizmdi gibi derde bi de "kitten heel" fiyaskosunu ekleyen yukarıdaki şahıslara sesleniyorum, çekin ellerinizi pabucumdaaaaaaaaaaaaaaaaaaan!! Yoksa Türkiye'yi ilk ziyaretinizde çivili topuğumla mıhlarım!

Değil şu ekşi suratlı Sarkozy, Jared olsa Jon olsa hatta hatta en yakışıklıları olan kocacığım bile olsa giymem ben bunlardan, o derece:) Ama napıcaksın, blog moda blogu, bağrıma taş basar yine de "trend raporu"mu sunarım. Bu sezon "kitten heel" yani Türkçesiyle alçaçık topuk, öz türkçesiyle ne akım be b.m topuk çok moda!!!! Hadi el ele verelim bu trendin önüne geçelim hanımlar, önce emperyalizme sonra kitten heela hayıııııııır!


Missoni-Missoni-Missoni-LV
Marni-Marni-Giles-LV

Podyumlarda MARNI, MISSONI, GILES ve LOUIS VUITTON kitten heelları görücüye çıkardı, LVninkiler ayrıca bi çirkin, topuğu da böyle seçince iyice durumu kurtaramaz olmuş.



Muhteşem yaratık Giovanna Battaglia THAKOON defilesi sonrası kitten heelları üzerinde (büyük ihtimal @styleboom diye retweetlerken) görüldü, tamam bu kadar ince ve uzun bacaklarda bi derece idare eder görünüyor, tamam tamam ben Giovanna söz konusu olunca objektif olamıyorum:/



Ama gerçek bir moda muhabiri gibi daha da derine iner, biraz daha araştırma yaparsak bu trendi başlatanın SURI CRUISE olduğunu görebiliriz. "Ay ammmaaan bu ne biçim anne kendi balıkçı yaka kazakla, botla gezerken kızını tril tiril elbiselerle magazine malzeme yapıyor" nidalarıyla yetinmeyip, kendini geliştiren ve bi de "el kadar çocuğa topuklu ayakkabı giydirmiş haspaam"ı ekleyen Katie Holmes'un cevabı gecikmemişti: "vallahi de billahi de Suri kendi seçti, giydi, günahım yok!"

Bu da demektir ki kitten heel trendinin öncü ismi Suri Cruise'dur hanımlar. Eh hep kız çocukları annelerini örnek alacak değil ya son karede görebileceğiniz gibi bu defa anne kızını örnek alır kitten heelları ayağına geçiriverir. Oldu mu sana kaçınılmaz trend!



Aşağıda da sırasıyla Nine West, Franco Sarto, Givenchy ve Lanvin. Loubotin koyamadım gönlüm elvermedi.



Kısacası evet belki rahatlık, belki upuzuuuuuuuuuuun bacaklarıyla yalnız ve güzel ve fakat tıknaz ülkemde boyuna göre adam bulamayan ama topuklu da giymek isteyen hanımlar için bi teselli, belki sürekli dolaşmakta, oradan oraya koşturmakta olan takım elbiseli iş kadınları için eve gittiklerinde yamulmamış bir sırt, varislenmemiş bacaklar demek ama....ama güzel demek değil maaleseeeeeeef!

Peki siz ne diyorsunuz hanımlar, var mısınız yok musunuz bu trende?

[Görseller:style,justjared,net-a-porter,altamira]