24 Nisan 2012 Salı

GEZİ | Bu Defa Notting Hill'de Romantik, Portobello'da Antikayız:)

After all... I'm just a girl, standing in front of a boy, 
asking him to love her

Ne Londra'ymış yaz yaz bitmiyor:) Ama bu sanırım daha çok benim her köşeyi ayrı bir konu olarak ele almamdan kaynaklanıyor! Bu defa antika severlere, sağlam bir kahvaltı için canını vereceklere, pazarda dolaşıp her şeyi elleye koklaya almaya bayılanlara veee elbette Notting Hill filmini yüzünde şapşal bir gülümsemeyle izleyen romantiklere gelsin: Notting Hill ve Portobello Road'daki meşhur Portobello pazarı ♥


Notting Hill'in rengarenk evleri ve kapıları meşhur biliyorsunuz, hatta o kapılardan bazılarının ardından aşk çıkıyor lal laa! Hakikaten böyle güzel renkler, böyle simetrik binalar iç açıyor. Portobello'da hem kahvaltı hem Pazar turuna başlamadan sokaklardan geze geze geçtik:)

Avrupalıların birbirine mektup yollaması ne kolay. Adresler basit!

Pazarın kurulduğu meşhur yolun tabelasını elbette fotoğrafladım! Erkencikten oradaydık ama kalabalık başlamıştı bile. 

Electric Brasserie
191 Portobello Road W11 2ED

Madem bir sürü gezeceğiz, önce kahvaltıda karnımızı bir güzel doyuralım dedik vee mideciklerimizi yine kardeşime emanet ettik. O da bizi günler öncesinden rezervasyon yaptırılmazsa kapı önünde kalakalınan, kahvaltısına sıra olunan Electric'e götürdü:) Siz de uğramadan dönmeyin derim, zira damak tadına çok güvendiğim bi dolu arkadaşım Twitterda bu check-inime ayılıp bayıldılar, demek ki isabetli bir seçim yapmışız.
Boşanayım de semerimi yiyeyim:o

Ben Croque Madame aldım ama buranın esas spesiyalleri Eggs Royale ve Eggs Benedict, onlardan da bir güzel otlandım:) 


Karnımızı da doyurduğumuza göre hazırsak tura başlayalım! Burada Boom'un 1 poundun yaklaşık 3 liraya tekabül ettiğini unutmasına dakikalar kalmış, 1 pound=1 lira kafasına girmesine ise an meselesi bir noktadayız:) Tehlike çanları çalıyoor! İhhi

George Orwell'in evi

Yukarıda ilk dürtüldüğüm, "Boom işte bunu kaçırma" dendiğim an, George Orwell'in evi! Herhalde her bir romanını okuduğum ve 1984'ü de başucumdan ayırmadığımdan olacak çok heyecanlandım. İşin ilginci aynı büyük heyecanı kocimin de Benny Hill'in evinin önünde yaşaması hahah:) İşte biz böyleyiz:p

Ve tabii hemen kahvemi ustanın şerefine kaldırıp fotoğraflandım :))

Lila çiçekliye çiçek ekmeli:)

Portobello pazarı "yok yok" denen cinsten, her zevke, her keyfe, herkese göre bir şey var. Özellikle vintage severlerin, eskici didiklemeye bayılanların kendini kaybedeceği bir dünya! Ben en çok mutfak gereçleri, cam şişeler, kitaplar ve illüstrasyonlara düşkün olduğumdan çıldırdım! Dedikodulara göre saraydan bile bir şekilde kendini burada buluvermiş enfes çatal bıçak takımlar, porselenler var.

İşte yok yok:) İşte kapı tokmakları, ilk baskı kitaplar, malikanelerden gümüşler:)


Tabii ki benim gözler yukarıdaki sayfaları hemen tespit edip, bir tanesini itinayla Londra ganimetleri arasına soktu:) 


Bavullar, kutu çantalar ve satchellerde ise feci aklım kalsa da hem yükte hem pahada inanılmaz ağır olduklarını belirtmekte fayda var:)

Mabet!

Size Portobello'da girip de saatlerce çıkamadığım ve hem kendime hem benim kokoş arkadaşlarıma biir dolu hediye aldığım bir yeri tanıştırayım: Cath Kidston! Tanrım, burası muhteşemdi. Elbette Portobello'da sadece antikalar yok, pazarın kurulduğu yol boyu karşılıklı böyle butikler de var. İçeride fotoğraf çekmek yasaktı ama burası english home, country home seven, çiçek desenleri meşhur, içi piknik sepetleri, dikiş setleri, enfes  ev tekstili ve objeleri ile dolu bir yer:) Gidin görün kaybolun! Ayrıca spor ayakkabı fanatikleri için de anormal bir mağaza vardı ki beni bile kendimden geçirdi.

Duvardaki amca biraz alakasız olmuş:)

Ben porselenlerin, gümüşlerin ve vintage çantaların peşinde koşarken....
... kocim de birbirinden güzel antika golf takımları, plaklar, ofisi için illustrayonlar ve sokak müzisyenlerinin peşine düştü.
İşte bu meşhur yolda bir başka meşhurla sizi tanıştırmaya geldi sıra: The Hummingbird Bakery ♥ Şu an diyette olanların diyetini, ofiste olanların mesaisini, akşam yemeğinden sonra tarçınlı yeşil çaya talim edenlerin vicdanını tarumar ettiğim için özür dilerim ama şu pastanın devasa dilimine bakın yehuu!

The Hummingbird Bakery
133 Portobello Road, Notting Hill W11 2DY

Bu pastacının "Red Velvet" diye dillere destan bir pastası var, biz de akşamki doğumgünü partisi için kendisinden ısmarladık, uslu durup tatmak için de akşamı bekledik! Hakikaten efsaneydi:) Üstelik buradan siz siz olun, enfes tariflerini topladıkları kitaplardan da bir tane edinmeden çıkmayın:)
İlla kokoş kokoş yiyip içeceksiniz diye bir şey de yok, pazarda dev tavalarda pişen paellanın kokusu, ayakta hop diye atabileceğiniz meşhuuur Portobello krepleri, "halal" kebap:), pasta börek hepsi var:)

All Saints butik-bu makinanın aynısı anneannemde var:)

Pazarda vintage kıyafetler, yol boyu cici butikler derken yolun sonunda bizi All Saints mağazası sonsuza uzanan dikiş makinaları ile karşılıyor. Hemen yanda Kurt Geiger yeni sezon ayakkabıları davetkar bir vitrine sıralamış bekliyor. Bir iki ufak tefek butik bizim Galatadakiler gibi tasarım ciciler satıyor. Ve kocamız acıkıyor, elbette dünya barışı bile bunun yanında önemini yitiriyor! O yüzden bunları hızlıca geçiyoruz:)

The Elgin,  96 Ladbroke Grove,
Notting Hill, W11 1PY

Soluğu The Elgin'de  alıyoruz:) Guinness'lerimize eşlik eden karışık tabakla ve arkadaşların da gelişiyle şahane sohbetle biraz mola veriyoruz. Burası sıcacık ortamı, içine gömülebileceğin kanepeleri, piyano sesi ile pek güzel, pek sıcak, pek rahat. Yine tavsiye olunurlar arasında.

İlk iş hemen bir foursquare check-in, iki internetin şifresi nedir hihihi sorusu, üç instagram için bir foto çalışması:)
Ve dönüş yolunda bir kokoşun karşısına çıkabilecek en kokoş araba:) Şu MINI'ye bakın, sizce hangi rimeli kullanıyordur:p 
Bakalım bir sonraki postta nereyi gezeceğiz?

13 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel bir post, Londra gezisi için bunları aklımda tutacağım:)


htpp://yagmuryucel.blogspot.com

email: dedi ki...

Bu londra postlari sahane ;(

https://nazlibenek.blogspot.com

modarella dedi ki...

işte bu post en sevdiğim Londra postu oldu. Harika öneriler, pek alınası cicilerle dolu.

my lifebook dedi ki...

Şeytan diyo sat tası tarağı al valizini eline düş yollara, sonra para bitince kal ortada:P

shoppinglove dedi ki...

çok güzel yerler..ama seni de görmek isterdim :)

http://sevimlikaktus.blogspot.com/

uyduruk prenses dedi ki...

En görulesi yerlerden biri londra'da,o dukkanlar,butikler beni benden almisti:)

Deniz dedi ki...

Bayıldım yaa!! Londra'da en sevdiğim yerlerden birisi burası. Orda yaşarken tadını yeterince çıkaramamışım şimdi daha iyi anlıyorum :( hep gidesim var herşeyi alasım var :) sürükleye sürükleye taşıyasım var :) bütün pastaları krepleri yiyip yuavarlanarak eve dönesim var!!

Deniz dedi ki...

Bayıldım yaa!! Londra'da en sevdiğim yerlerden birisi burası. Orda yaşarken tadını yeterince çıkaramamışım şimdi daha iyi anlıyorum :( hep gidesim var herşeyi alasım var :) sürükleye sürükleye taşıyasım var :) bütün pastaları krepleri yiyip yuavarlanarak eve dönesim var!!

PEMBE BAKTERİLİ DEKORASYON:)) dedi ki...

ayyyy vallahi içim gitti yaa,ne güzel kareler yakalamışsın cicim:)

Milena dedi ki...

sıra camden town a gelsin diye bekliyorum:)

Earane dedi ki...

Ay çok güzel :))
Ben de en çok Notting Hill'deki o karakter sahibi küçük dükkanları sevmiştim. Portobello evimde hissettirmişti, çünkü tezgah açmış bir sürü Türkle karşılaştım. Rengarenk evleri zaten daha en başında baş döndürüyo. Çok çok güzel kareler yakalamışsın buna imrendim :)) Arkadaşlar fırsatınız olursa, yolunuz İng.ye düşerse bence görülmesi gereken yerlerden buralar.

Bir Alışverişkoliğin İtirafları dedi ki...

Aaah harika! Bir gun Londra'ya gıdersem kı gıdeceğim bu posta yenıden uğranıp bakılacak :) Ah ben o pazarda nasl kendımı kaybederım nasıl o yemeklerın hepsnı sıler süpürürüm... Ya o mininin şirinliğine ne demeli!

http://bir-alisveriskoligin-itiraflari.blogspot.com/

VuslaT dedi ki...

aY KIZIM LONDRADA ŞİMDİ. 2 GÜN SONRA GELECEK SÖYLEYİMDE GİTMEDİYSE GİTSİN BURALARA:)