29 Mayıs 2012 Salı

Gözleri Siyah Kadın

Hani belki bu blogun konusu değil, belki ben pek çoklarından şanslıyım, belki bu şansımın hiç farkında olmadım. Ama ben de içinde hep bir endişe ile yaşayanlardanım: çünkü kadınım. Geç kalırsam, ıssız bir sokkatan geçmek zorunda kalırsam, kapıyı "kim o" demeden, delikten bakmadan bir anda açarsam, savunmasız kalırsam, şöyle yaparsan böyle derler, böyle yaparsan şöyle olursun diye düşünmeden davranırsam demeden hiç yaşamadım. Ve işte şu son günlerde konuşulanlara bakın:  "Erkek"ler konuşuyor! Rahmim, içim, dışım hakkında, o gırtlaklarında  aşağı yukarı inip çıkan yılan gibi tıslayan adem elmaları ile dem vuruyor, o yutamadıkları elmanın günahını hala bize ödetmeye çalışıyor, lugatta iğrençliğe denk kelimeleri normalleştiriyorlar. Hem de erkekler "kadın hakkında/kadın için/kadının adına" konuşuyorlar. Kadının çocuğu, kadının parçası, kadının hakkı, kadının "günahı" için! "Tecavüz" kelimesi resmi ağızlardan öyle çok tekrar edildi ki, o duyduğun andaki tüyler ürpermesi, gırtlağında bir şeyin düğümlenmesi, gözlerinin dolması, içinin tamamını kusana dek midenin bulanması hali "resmiyet" kazandı! Biz ne yapacağız? Biliyorum burayı siz bir sürü kadın okuyorsunuz, biz ne yapacağız?!?

34 yorum:

my lifebook dedi ki...

Bilgisayar basında olanlara inanamayıp, bilgisayar basında isyan edip, haber paylasıp, yorum yazıp, üzülüp, sıkılıp, lanet edip, bilgisayarımızı kapatıp evimize gidicez. Bütün bu ayıba ortak olup, bir ömür bunun vebalini çekicez. Çekiyoruz.

gsk dedi ki...

Aklımdan geçeni yazmışsın. Kendi kendime onca kadın blogger var. Moda sehayat şu bu yazıyorsunuz da. Birgün onları bile giyemeyecek duruma gelebiliriz bu gidişle. Kadınları hergün yok sayıyor sadece bir eşya, damızlık hayvan gibi görüyorlar. Ve hiç kimse 2-3 köşe yazarı dışında ses çıkartmıyor. Oysaki bloglarınız kapandığında nasıl organize olmuştunuz. En azından birçok insana ulaşan KADIN bloggerlar daha fazla şey yapabilirler; biz sesi daha az çıkanlara göre...

stileo-elvin odabaşı pekiyi dedi ki...

Artık yorumsuz kalmaktan utanıyorum. Olanlar söylenenler olacaklar söylenecekler karşısında yapılanlar zaten artık normalleşmeye başlıyor... ve ben dediğin düğümlenme nedeniyle yorum yapamamaktan utanıyorum. Halbu ki bu utanç onlara ait olması gerekirken. Ne yapmalı ? Biz iyi bireyler yetiştirmeliyiz, biz her ne olursa olsun o sapasağlam görüşlerimizi daha da temelleştirmeliyiz, biz biz olarak kalabilmeliyiz ki bir kırılma noktası için umut olsun...
Çok güzel yazmışsın gözlerimi açarak kocaman kocaman bakarak okudum, zaten hiç kapanmıyorlar ya bu ara; üstelik bir kız çocuğuna 8 aylık hamileyken ben!!!
Sevgiler

Zelish dedi ki...

Pankartlar , plaklar hazırlanıp protesto edilsin. Kadın hakkını kadından iyi kimse savunamaz. Sosyal sorumluluk adına SMÖ almış blogger olarak bu konuda protestoda önden gidenlerden olacağından eminim Boom.


xxxx

Junon dedi ki...

ah be boom, okudukça dinlemek istemesem de duydukça kalbim sıkışıyor nefes alamıyorum... yaptıklarını yapacaklarını aklım hayalim almıyor
evet biz yapacağız?

Adsız dedi ki...

kadınlar için mahrem olan bu konu adamların ağzına sakız oldu.iğrenç ,üzüntülü,can acıtıyor.üzüntün ve hassasiyetin cümlelerinden okunuyor.kadınlar için mahrem konular.sussun herkes.çocugunu öldürmeyi hangi anne ister.keyif mi bu ?hayır.çocuk ağlagınca ilk anne koşar.bunu herkes biliyor.anneliği adamlar anlayamaz.o yüzden bu mahrem konu kadınlara kalsın.

Derya H. dedi ki...

her platformda sesimizi çıkaracağız. gündemim iğrençliği, mahalle baskısı bizi yıldırmamalı. ama en çok yüzde 47'yle iş düşüyor. şu anda hükümet eden partiye oy veren kadınlar ben sana oy verdim ancak bunun için vermedim diye ses çıkarmazsa, bu parti seçmen kitlesini homojen bir sürü olarak görüp bu konudaki fütursuzluğunu sürdürürse yapılmaya çalışılan toplum mühendisliği amacına ulaşacak. sonra gelsin tecavüzcüsüyle evlendirelimler, rahme yakı sokarak yapılan kürtajlarla parçalanan rahimler, ölen kadınlar, para denkleştirip kıbrıs'a, bulgaristan'a, gürcistan'a kürtaj yaptırmaya gidenler..

g.m. dedi ki...

hep böyle değil miydi zaten? konuşmaya bayıldıkları gibi konuşturmamayı da çok seviyorlar. şimdiye kadar feminist diye damgalanmadan kadını konu alan tek bir sohbetin içinde bulunabildim mi gerçekten merak ediyorum, kadına şiddeti, kadın-erkek eşitsizliğini, kadının temel haklarına saygısızlık ve müdahaleyi karşı taraf küçümsemeden, abarttığımı iddia etmeden, ama erkeklerde şöyle şöyle haklı diye savunmaya geçmeden yarım saat bile konuşabilecek miyim onu da çok merak ediyorum.

kadının mahremiyetini dillere pelesenk ederek yine aynı mahremiyeti koruma altına aldığını sanan bu komik zihniyet ne zaman tükenecek acaba?

Şirret Şerbet dedi ki...

Biliyormusun Boom az önce, sadece 2 dk önce bu konuda bir post attım. Ve o dakika bazı takipçiler listeden çıkmaya başladı. Bu konuda yazan başka blogger var mı diye bakınırken yazını gördüm ve çok sevindim. Bu gidişat hakkında çok endişeliyim ama kızgınım da. Hem bu söylemlere hem de bu söylemlerin körükörüne peşine takılanlara.

Moda Masalları dedi ki...

Biz ne yapacağız sorusunun cevabını bulmak çok zor. Karşı durmak imkansız gibi, her yerden saldırıyorlar, karşı dursanda bir işe yaramıyor. Bize kalan ya bu ülkeyi terk etmek ya da kendi dünyamıza kapanmak kendi imkanlarımızla kendi dünyamızı yaratmak, olup bitenlere aldırmamak. İkisi de kolay yol ama başka çözüm gelmiyor benim aklıma. Avrupa ya da yurt dışı özentisi olan insanlara kızan ben, çoğu zaman bu ülkede yaşamak istemediğimin farkına varıyorum ne yazıkki. Dün akşam Okan Bayulgen`in dediği gibi, onlar ortaya bir konu atıyorlar ve ertesi gün bütün ülke bunu tartışıyor oluyor. Şuraya bak, burası bir moda blogu ama bunları konuşmak zorunda kalıyoruz malesef... Bu da bir süreç ve geçecek diye ümit ediyorum ama biz göremiyeceğiz büyük ihtimalle.

Enda dedi ki...

yorumsuz: http://www.cnnturk.com/2012/guncel/05/31/kadinlar.harekete.geciyor/663196.0/index.html
http://www.facebook.com/events/115839055220881/

http://detailsbyenda.blogspot.com/

=/=// =/= dedi ki...

İmdat diyesim var. Defolun gidin diyesim var. Daha neler neler diyesim var. Bugün özellikle takıldığım bir nokta var. Devlet annesi tarafından istenmeyen çoçuğa bakarmış.Devlet çoçuk yurtlarında yaşanan istismarlara,tacizlere çare bulabildimi ki geleceğe dair taahütte bulunuyor. Daha hayatımdan 2 haftalık hamileymişim diyen birine hiç rastlamadım. Kimi duysam 2,5 aylık 2 aylık hamileyim dedi. Çünkü ancak fark edilebiliyor. O süre zarfında zaten iş işten geçicek. Hiç kürtaj olmadım umarımda olmam ama mecbur kalındığı takdirde bu hakkımı devletin insiyatifine bırakmak istemem.Kimse güle oynaya çocuk aldırmaz bi mecburiyeti varki aldırıyor. Zaten kürtaj olmamak için öncesindede gerekli önlemleri almıştır ama hiç bir yöntem %100 garantili değildir.Devlet daha önemli konulara kafa yorsun.Bizim neden hala terör gibi bir sorunumuz var,üniversite mezunlarım neden işsiz, asgari net ücret 634,64tl iken bu insanlar nasıl geçiniyor diye sorgulasınlar. Utansınlar.Katillikse benim katil,günahsa benim günahkar. Sen devlet ol. Bize oda yeter.

FashionDesignbyCnS {Cns'design by Cansu} dedi ki...

Bravo Boom! takdir ediyorum yazını.. ve izninle paylaşıyorum

Missinem dedi ki...

Gerçekten de çok sinir bozucu bir süreç yaşıyoruz, nasıl böyle bir konuda bile pasif hale getiriliriz, bir bebeğin sakat doğma ihtimali varsa yine de doğacak mı?, malesef malesef aile içinde bile yaşanan tecavüz olaylarında durum ne olacak?
veya bir çiftin bebek istemek kadar istememe hakkı da yok mudur ?
Bebeğini dünyaya getirmek istemeyecek, bakamayacak veya durumu elvermeyen bir annenin mecburen doğacak bebeğini devlet mi büyütecek ....

fashiononboard dedi ki...

bu ulkede olan bitene kalbim cok kirik. dusunmemeye calismamak cozum degil ama cozumsuzluge mahkum edilmisiz gibi hissediyorum her gecen gun.

Lunapark Queen dedi ki...

Biz ne yapacağız?! Ne yapacağımıza biz karar verebilecek miyiz?! Burada yaşamak giderek çekilmez bir hal almaya başladı açıkçası benim için...

Bc dedi ki...

çok güzel ifade etmişsin hepimizin yerine.. ne yazık ki bekleyip görmekten başka çare yok görünen o ki..
farklı düzenlemelere açığım ama insan olduğumuz unutulmadan bize de fikrimiz sorularak karar alınsın isterim açıkçası. ne de olsa "benim için ve benim adıma"...

gulcekim dedi ki...

Bu ülkede bu hükumete mecburen boyun eyecegiz ya da artık birşekilde dur diyeceğiz bu benim bedenimde karar da bana ait diyeceğiz diyebilmeliyiz yoksa bugün bunu diyenler yarın kimbilir daha ne kadar iğrençlesicekler.. Eline saglık boom iznin olursa yazını paylaşmak istiyorum.

:) dedi ki...

işte sen bu yuzden Boom'sun ,bu kadar basarılısın.baskalarının akıllarından gecirse de yazmadıgı cekindigi seyleri bu kadar guzel bir dille yazabilen 'kadın' .keske sen ve senin gibiler temsil etse bizi bu ulkede.<3

Kitaplık Kedisi dedi ki...

Ellerine sağlık Boom. Çok güzel yazmışsın!

.: Renkli Bilezikler :. dedi ki...

o kadar güzel yazmışsın ki!

ellerine sağlık!

vintageduygular dedi ki...

Bende senin gibi düsünüyorum..Tabii bu dile getirdiklerimiz, yoksa daha fazlasi geciyor aklimdan.. Bu nasil bir inanctir,nasil insan düsmanligidir aklim almiyor.. Tecavüz dizileri ve bunlarin tutulmasi, bir bakanin bunu dogal birseymis, bir öksürük geciririz der gibi anlatmasi,cok korkunc... Umarim ideolojisini bir kenare birakip tüm bayanlar ve herkes bir olup tepkisini dile getirir.Sevgiler

Leah dedi ki...

Herhalde dua edeceğiz. Tecavüze uğramamak için, beklemediğimiz bir anda bakamayacağımız şartlarda bir bebeğimizin olmaması için, her şey için.

Ben bu insanlara inanamıyorum. Bu nasıl bir haktır bu nasıl bir düşünce tarzıdır anlam veremiyorum, inanamıyorum. O insanlar o tepelere nasıl çıktı? Kimse dur demedi mi? Kimse indiremiyor mu? Kimse gerçekleri göremiyor mu? Bu insanlarda nasıl bir vicdan var, nasıl bir kalp var?!

Bu ülkede kadının zerre değeri yok. Olacağını da hiç zannetmiyorum. Türkiye'yi o kadar çok sevmeme rağmen bu insanlar yüzünden soğudum. Defolup gitmek istiyorum. Zerre kadar medeni değiliz. Avrupa Birliği'ymiş oymuş buymuş nah gireriz. Ben şimdiden doğmamış çocuğum için üzülüyorum, o kadar kötü bir dünyaya o kadar kötü bir ülkeye gözlerini açacak ki. Böyle bir ülkeye gerçekten çocuk getirmek istemiyorum ben. Başbakan hala 3 de yetmez 5 yapın diyor. Üstüne 3 çocuğu olan vergi vermeyecek diyorlar. Bit gibi çoğalalım, kurbağa gibi çoğalalım, balık gibi çoğalalım. Böyle gerizekalı gerizekalı çoğalalım ki çocuklarımıza bakamayalım, onları eğitemeyelim, onlar da sığır gibi iktidarı desteklesin. İktidar da sonsuza dek ağzımıza yüzümüze etsin.

minik dedi ki...

Bu gün bu konuyla ilgili yazdığım 3.yorum.Eskiden bize olağan gelen şeyler meğer ne zor elde edilmiş haklarmış değil mi.Bilememişiz kıymetini,hep orda olacaklar zannetmişiz ama artık sanırım taraf olup safını belirleme zamanı(malesef)

Elif barut dedi ki...

Kizlari egitecegiz boomcum, kizlari egitecegiz ki bu kendini bilmez erkeklere karsi bizim neler hiiseetigimizi anlayan baska erkekler cogalsin. Ya da kizlari egitenlere daha cok destek verecegiz. :)

Unknown dedi ki...

Çok haklısın,çok çok haklısın.Artık çöp bidonlarında masum çocukları buluruz !?

tubikaa dedi ki...

Gerçekten bu ülkede önce kadın olmak, sonra da insan olmak çok zorlaşmaya başladı...Söylenecek söz çok, hepimiz feryat figan ediyoruz içimizden. Ama ne değişecek ki yine alışıcaz, yine boyun eğicez...Gerçekten, biz napıcaz...

Cerenicus dedi ki...

Aynı endişeleri hepimiz yaşıyoruz sanırım. Artık haber dinlemek yorucu, sinir bozucu ve korkutucu. Hergün daha da yaklaşıyoruz sanki bizi gömmek istedikleri karanlığa. Artık sadece kendim için değil asıl 5 aylık kızım için endişe ediyorum en çok...

Alakanın Simgesi dedi ki...

Ne kadar güzel yazmışın "o yutamadıkları elmanın günahını hala bize ödetmeye çalışıyor" diye. Ayrıca tebrik ediyorum çekinmeden yazdığın için ve ayrıca bu konu hakkında yazı yazabilen herkesi.
Elimizde bu kadar imkan varken sesimizi duyurabilmek için, sadece birkaç yürekli gazeteciye bırakmamalıyız bence bu işi. Üzerimize düşeni yapmalıyız bu ülkenin, bu ülkede yaşamak isteyen, çocuklarına güzel bir gelecek bırakmak isteyen kadınları, genç kızları olarak...

Modagrafya dedi ki...

Her geçen gün ülkede beni şok eden bir olay oluyor. Elbette normalde bir anne hamile kaldığında çocuğunu aldırmak istemez, ama tecavüz sonucu hamile kalanların, hamile kalmak için yaşı çok küçük olanların, çocuğa bakamayacak durumda olanların iyi bir gelecek sağlanamayan travmalı bir çocuk doğurmaktansa almayı tercih etmeleri gayet doğaldı. İstenmeyen gebeliklerde kürtaj gene olacak. Kürtaj yasaklanırsa, alternatif underground yöntemler devreye girecek, mesleki ehliyeti olmayan kişiler bu işe soyunacak, ya da kulaktan dolma akıl almaz yöntemlerle kadınlar kendi kendine kürtaj olmaya çalışacak. Yok eğer doğarsa çocuk sevgisiz büyüyecek, belki psikopat olacak, suç oranı artacak. Bunlar neden düşünülmüyor?

Adsız dedi ki...

Konu gündeme gelince bakalım bizim kokoş bloggerlardan kim yazabilecek bunu demiştim. Yüzümü kara çıkartmaman beni çok memnun etti.

Biz en minik eteklerimizi en topuklu ayakkabılarımızı giyicez, en kırmızı rujlarımızı sürücez. Sokakta birisi baktığında ilk gözlerini kaçıran biz olmıycaz. Bedenim bana aittir, hiçkimsenin namusu değilim diye bağırıcaz her fırsatta. Her geçen gün daha da güçlendiğimizi bildikleri için bu kadar saldırmıyorlar mı zaten? Seve seve öğrenecekler o devirlerin geçtiğini. Kadınlığımızdan utanmıyoruz artık hiçbirimiz, utandıramayacaklar da.

Adsız dedi ki...

merhaba ben bu sözlere yorum yapmak istiyorum:
Bit gibi çoğalalım, kurbağa gibi çoğalalım, balık gibi çoğalalım...

alakasi yok, 3 cocuk konusu gayet iyi düsünelen bir meseli, siz belki sadece bugünü ve gelecek 5 yili düsünyorsunuz ama 20 - 30 yil sonra ?
nüfüs rakami düsüyor bu bir gercek.
40 yil bundan önce almanyada ayni tepkiyi veriyordu, simdi bakin: yasli insanlar sayisi genclerden kat kat fazladir. her yil emekli yas daha da yükseliyor: nedeni de ortada emekli maaslar ödenilmiyor. bu konuya daha detaili girmek isterdim ama burda biraz fazla olur.
Kizlar lütfen beni yanlis anlamayin kimse kötü tepki olsun diye yazmadim. hepiniz benim icin degerlisiniz

rahat yazar dedi ki...

bu yasaların hangi boyuta kadar varacağı ve yeni neler çıkacağını çok merak ediyorum.

alis dedi ki...

Ne güzel yazmışsın, berbat hislerime tercüman olmuşsun. Bu konuyu erkekler konuştuka kendimi tacize uğramış gibi hissediyorum. Bizim saflarımızda yer alan iyi niyetli erkekler bile bir kadının hislerini tam olarak anlayamıyor.