Bir zamanlar Resort ve Prefall koleksiyonları, daha podyumdan üretime geçmeden internete düşen, ünlülerde görülen, editöryallerde eskitilen moda haftaları parçalarından baymış, sıkılmış, soğuk havalardan bunalınca Bora Bora'ya doğru yelken açan tekneleriyle tatile çıkmadan önce illa billa belli bir miktar para harcaması lazım gelen, sıcak sularda sosyetik etkinlik olsun diye yapılan koleksiyonlardı.
Belli bir kitleye sessiz sakin sunulan ve 15 parçadan fazlası pek çıkmayan bu koleksiyonlar tüketimin ateş, su, hava, tahta:p kadar elzem, bunlar kadar hayati bir ihtiyaca dönüş(türül)mesiyle, bir de Beyaz Saray'daki yeni titri sebebiyle olacak kraliçe Anna Wintour'un kışkırtmalarıyla birer moda haftası kıvamına getirilmeye çalışılıyor. Öyle ki resort/cruise/pre summer gibi "isimler" bile artık kendini karşılayamıyor.
Ama bu da can be Anna'cığım bu tasarımcılar kendi isimlerine ve tasarım yaptıkları büyük markalara yılda kaç düş, kaç yenilik sunabilir?
Ama bu da can be Anna'cığım bu tasarımcılar kendi isimlerine ve tasarım yaptıkları büyük markalara yılda kaç düş, kaç yenilik sunabilir?
Nitekim görüyoruz ki Resort koleksiyonlarının hepsi ihtiyaca uygun! Tasarımcı parçası denecek, kendini kilometre öteden belli edecek çizgilere sahip değiller fakat pek güzel, çok giyilesiler. O zaman Stella'ya bir de MARC JACOBS ekledim gitti, tutmayın hanımlar Maldiv'lere koşuyorum!
MARC JACOBS koleksiyonu tam boomluk çünkü girly puantiyeler, çiçek aplikler, fırfır ve dilimli etekler, 50'lere göndermelerle dolu:) Siyah, beyaz, sütlü kahve, su yeşili ve toz pembe ile romantik. Mini hırkalar ve bele oturan trençlerle Parizyen.
[Görseller: style]
[Görseller: style]
4 yorum:
Bayıldım! Hepsinden istiyorum :))
hehehe bende :))
aman tanrım hepsine bayıldım..içlerinden şu en güzeli demek ne mümkün..hepsi birbiriyle yarışıyor resmen güzellikte..harika:)
http://cmosundnyasi.blogspot.com/
yine harikalar yaratmış..
Yorum Gönder