3 Şubat 2011 Perşembe

SÖYLEŞİ | Genç Bir Tasarımcı Ece Gözen

Sizlere yeni bir ismi tanıtmak istiyorum sevgili Styleboomerlar, ileride sık sık duyacağınız, şimdiden çok özel isimlerin destek ve deneyimleriyle yoğrulan bir isim... ECE GÖZEN. Ben ona sorularımı sordum, o da Selda Car'ın modellik yaptığı ve Uğur Haseki'nin fotoğrafladığı son koleksiyonu "RHYTHM" eşliğinde sizler için cevapladı:)



Merhaba Ece, genç bir moda tasarımcısı olarak Styleboomerlara seni biraz daha yakından tanıtmak istedim:) Önce bir kaç klasik soruyla başlayalım mı?

Boom: Ece Gözen moda eğitimi aldı mı? Modayla haşır neşir olacağını nasıl anladı? İlk adımları nasıl attı biraz anlatır mısın? Bunu şu an moda ile ilgilenmek isteyen ama nereden, nasıl başlayacağını bilemeyen genç arkadaşlara anlatır gibi:)

Ece Gözen: Her zaman gerçekten sevdiğim ve kendimi mutlu hissettirecek bir meslek sahibi olmak istedim. Moda ve tasarım ile igilenmek bu anlamda beni hep tatmin etti ve liseyi bitirdikten hemen sonra, güzel sanatlara hazırlanmaya karar verdim. Bir senelik hazırlık sürecinden sonra Mimar Sinan tekstil ve moda tasarımını kazandım. Şu anda da son sınıftayım.



Boom: Sen aynı zamanda Hakan Yıldırım'ın asistanısın, bu kadar büyük ve yetenekleri yadsınamaz bir ismin yanında çalışmak da yine büyük yetenek, disiplin, sorumluluk isteyen bir şey olsa gerek? Ve bu isim tam da yurtdışına açılıp büyük bir başarı kazandığında o sürecin içindeydin, bu da kendi kariyerine yansıyacak büyük bir tecrübe edinirdi mi sana?

Ece Gözen: Hakan Bey’le 2 sene evvel çok güzel ve ani bir tesadüfle çalışmaya başladım. Hayatımda var olmasından büyük gurur ve mutluluk duyduğum bir isim. Kesinlikle çok önemli deneyimler yaşadığımı düşünüyorum. Kendi adıma daha yolun başındayken bu kadar önemli bir ekiple birlikte çalışıyor olmam gerçekten gurur verici. Türkiye’de de çok önemli işler yapılıyor evet, fakat yurtdışındaki moda haftaları, yapılan organizasyonlar, modeller biliyoruz ki buradan çok farklı ,ve de büyüleyici. Ve bu ‘gerçek’ moda dünyasında, bir Türk markasının boy göstermesi ve ayakta alkışlanıyor olması, benim de tüm bunları deneyimleyip, içinde çalışıyor olmam benim için çok önemli bir tecrübe.

Boom: Bugüne kadar kaç koleksiyonun oldu ve sen kendi kişisel evrimini nasıl buluyorsun?

Ece Gözen: Zaman ilerledikçe fikirleriniz ve tarzınız daha da oturmaya başlıyor. Ama tabii ki öğrenmenin ve gelişmenin sonu olmadığını düşünüyorum. Benim her an herkesten öğrenecek çok şeyim var, ve bunu sonsuz bir yol olarak görüyorum. Okulun verdiği eğitim çok çok önemli, fakat bunun yanında bu bilgilerle birlikte aldığınız eğitimlerin, iş hayatına nasıl yansıdığını görmek ve deneyimlemek vizyonunuzu değiştiriyor. Artık farklı bir bakış açısıyla bakabilip koleksiyonlarınızı bu dengeye göre şekillendirebiliyorsunuz. Bu dengeyi doğru sağlamanın bir tasarımcı adayı için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar okul projeleri kapsamında 6 koleksiyonum oldu. Benim için bir sonraki aşama diploma projem. Bundan sonra da yurtdışında master yapmak var.




Boom: Burada gördüğümüz son koleksiyondan biraz bahseder misin, yalın ama biraz asi bir duruşu var sanki? Bu koleksiyon nasıl hayat buldu? Bize ne anlatmak istiyor?

Ece Gözen: Bu koleksiyon sevgili hocam Özlem Süer’den aldığım bir proje. Okulun şile projesi kapsamında , bizden şile bezinden bir koleksiyon yapmamızı istediler. Ben de kumaşın kendi yolunu izleyerek elverdiğinin dışında, farklı dolgu malzemeleriyle birleştirerek sert ve simetrik bir görünüm elde ettim. Yakaladığım bu ritmi basic ve yoğun parçalar olarak koleksiyona dağıttım. Kumaşla tasarımların arasında ki zıtlık; asi, ayakları yere basan ama bir o kadar da umursamaz olan kadına göndermedir. Tasarımlarda biliçli olarak kullandığım pis dikiş teknikleri, hedef kitlenin moda anlamında ki tabularına karşı çıkışını simgeliyor.

Boom: Koleksiyonunun hangi anında ya da parçasında evet işte bu koleksiyon başarılı oldu, içime sindi diyebildin?

Ece Gözen: Genelde tasarımları yaparken önce çizim, daha sonra kalıp ve dikiş aşaması gerçekleştirirdim. Fakat bu koleksiyonu çizmeden, kumaşın kendisiyle oynayarak drapaj yöntemiyle, keserek ve dikerek gerçekleştirdim. Bu da bilinçli fakat deneysel bir çalışma yapmamı sağladı. Kumaşın kıvrımlarına ayak uydurmak ve devamını buna göre şekillendirmek beni en başından beri heyecanlandırdı ve her ortaya çıkan parça içime sindi.



Boom: Bir tasarımcı olarak çizgini tanımlayabilir misin, yoksa daha zaman var mı? Sence bir tasarımcının elbisesinde etiket olmasa dahi imzası olmalı mı bakar bakmaz bu “şuna aittir” diyebileceğimiz yoksa bu zorlamayı, sıradanlığı ve tekrarı mı getirir?

Ece Gözen: Kendime ait bir moda görüşüm ve tasarımlarıma yansıttığım bir dilim var, fakat tam anlamıyla bir tanım için tabii ki daha zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle bir tasarımcının bir imzası olmalı fakat bu tekrardan ibaret olmayıp, yenilikleri destekleyen bir imza olmalı.

Boom: Türkiye’de senin gibi genç tasarımcıların ihtiyacı ne? Destek yeterli mi, yeterli değilse neler yapılabilir? Genç bir tasarımcı ve yolun başında bir tasarımcı olarak ailen ya da arkadaşlarını katmazsak bir başına mısın?

Ece Gözen: Türkiye’de moda ve tasarım anlamındaki oluşumlar gün geçtikçe yavaş ama sağlam bir şekilde etkisini gösteriyor. Artık bir Vogue’umuz var, artık bir ‘moda haftamız’ var. Bunlar çok önemli gelişmeler. Bunların farkına varıldığı bir döneme denk geldiğimiz için şanslı sayılabiliriz. Bunların dışında İTKİB tabii ki bizler için çok çok önemli bir kurum. Yapılan yarışmalar ve ödüller genç tasarımcıların önünü açıyor ve basamak oluyor. Umarım ilerleyen süre içerisinde bizler için çok daha yararlı, ve ülkemizi başarılı bir şekilde temsil edeceğimiz fırsatlar çıkar önümüze...



Boom: Eminim bu sürekli değişiyordur ama hemen şimdi gözlerini kapar kapamaz aklına gelenleri düşün ve bana sana ilham veren bir kadın, bir film, bir şarkı söyle desem?

Ece Gözen: Carine Roitfeld , c.r.a.z.y , Pink Floyd- Shine on you crazy diamond.

Boom: Peki ya yurtiçinden ve yurtdışından favori tasarımcıların kimler? Giydirmeyi çok arzu ettiğin isimler kimler?

Ece Gözen: Yurtiçindeki tüm tasarımcılara saygım sonsuz, fakat favorilerim yurtdışından; Ricardo Tisci, Phoebe Philo. Rick Owens...
Erin Wasson , Alice Dellal, Agness Deyn benden giyinsin isterim :))

Boom: Son yıllarda moda bir yeni büyük güçle tanıştı: sosyal medya:) Özellikle pop kültürün odaklandığı şeylerde-örneğin moda gibi- git gide süper güce dönüşmeye başlayan sosyal medya hakkında ne düşünüyorsun? Bloglar, sosyal ağlar moda tasarımcılarını yoruyor mu, zorluyor mu yoksa avantajlarına mı çalışıyor ne dersin?

Ece Gözen: Kesinlikle öneminin çok büyük ve faydalı olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten muhteşem bir güce dönüştü ve büyük markalarda artık bunun farkında. Örneğin takipçisi olduğum Burberry’in tasarımcısı Christopher Bailey SS11 defilesinden önceki hazırlıklarının her aşamasını twitterdan naklen yayınlatmıştı. Moda anlamında merak edilen herşeyin detaylarına kadar ve çok büyük kitleleler halinde takip ediliyor ve ettiriliyor olması markalar ve tasarımcılar için çok büyük avantaj.



Boom: Sen bir moda tasarımcısı olarak sosyal medyayı işin için kullanıyor musun, öyleyse nasıl faydalanıyorsun?

Ece Gözen: Evet kullanıyorum, web sitemi vakit buldukça güncellemeye çalışıyorum. Koyduğunuz ya da yazdığınız şeyin çok büyük bir kitleye ulaşması sihirli bir deneyim. Bende web sitem, facebook ve twitteraracığıyla dünyanın bir çok yerinden insanla iletişime geçiyorum ve aldığım tepkiler beni çok mutlu ediyor.

Bize vakit ayırdığın için teşekkürler. Styleboomerlar eminim senin ismini daha çook duyacaklar:)

Model Selda Car
Fotoğraf Uğur Hasekin
Tasarım ve Styling Ece Gözen
Saç & Makyaj Serap Öztürk
Fotoğraf Asistanı Taylan Soytemiz

7 yorum:

modafobik dedi ki...

Yalnız en çok çekimlere taptım ben yahu!

Unknown dedi ki...

Ece'yi ilk twitterda gördüm, biosunda hakan yıldırımın asistanı olduğu yazılıydı, tabi merak ettim araştırdım, blogunda çizimlerine tasarımlarına hayran kaldım. Yeni koleksiyonda gerçekten çok güzel görünüyor. Moda dünyası yeni bir tasarımcı daha kazanıyor yaşasın:)

Melis dedi ki...

Çook güzel bir koleksiyon ve harika bir söyleşi olmuş :)

Ayben dedi ki...

süpersin, gururumsun, yola devam:)

Elif UYSAL dedi ki...

Harika bir röportaj olmuş...Tasarımlara bayıldım....

Adsız dedi ki...

Tasarımlar çok güzel :)

*STYLEBOOM* dedi ki...

herkese tesekkurler, Ece harika ve cok ozgun, eminim daha coook duyacagiz:)