25 Ocak 2010 Pazartesi

PARIS COUTURE HAFTASI | CHRISTIAN DIOR

Son iki sezondur kabare kulislerinden esinlenilmiş koleksiyonlarla bizi korseye, jartiyere ve sutyene boğan John Galliano, son couture koleksiyonuyla yine gösterdi ki kendisi "couture" için yaratılmış! Tema, dikişler, kumaşlar ve terzilik olağanüstü.



Peplum trendine artık dur yok, hele de bu koleksiyondaki enfes "binici" temalı parçalardan sonra. Ekestriyan şıklığın en güzel örnekleriyle başlayan koleksiyon beni yine "ah o eski zamanların şıklığı" hayıflanmalarına sürükledi. Silindir şapkalar, bele oturam peplum ceketler, arkası kuyruklu, pilili ya da drapeli uzun binici etekler, aristokrat kesimler...



Gece için 20. yüzyılı en güzel temsil eden portreye "Gibson Kız"ına uzanan Galliano metrelerce tafta, saten ve ipeği krem ve şarap tonlarında en hacimli, en ihtişamlı hallerde kullanmış. DIOR'un bizzat kendisinin 1949'da tasarladığı JUNON isimli elbiseden esinlendiği parça ise en güzeliydi, burada bir dehanın başka bir dehanın mirasına nasıl yakıştığını anlamak ve kopya ile ilham arasındaki o hayranlık uyandıran farkı görmek için şu yazıma bir kez daha tıklayın hanımlar.



Bir diğer esin kaynağı da Amerikalı egzantrik ve milyoner şahsiyet, zamanının stil ikonu Millcent Rogers'tı. Nakış işli kısa kokteyl elbiseler, içinden beklenmedik fırfır detaylar çıkan kalem etekler, yine mor, ametist, şarap ve yağ yeşili ile tüllerin sarmaladığı kocaman şapkalar!



[Görseller: wwd]

0 yorum: