21 Ocak 2012 Cumartesi

IFW | Istanbul Fashion Week Model Seç(eme)meleri


Artık bilmeyen yok sanırım, IFW için geri sayım başladı, her yerde, herkeste hazırlıklar, telaş, o heyecan... Bu yıl her yıl olduğu gibi yine bir dolu değişiklikler var, bakalım IFW için her şey ne zaman tam tamına yerine oturacak ve bir makina düzenine geçecek, ama daha küçük, biraz daha sabır gerekiyor sanırım. Bu değişikliklerden biri bu yıl model maliyetlerinin artık İTKİB desteği ile olmayacağı, yani modellerin seçimi ve ücretlerinin karşılanması podyum sahiplerine düşüyor. Çok kısa sürede çok fazla sayıda defileye koşuşturmak, hepsinde farklı saç ve farklı makyajla perişan olmak kolay değil. Aslında model olmak hiç kolay değil, zaten bizim ülkemizin de problemi bu: Bu işi kolay sanmak! Ve o yüzden ülkenin belki de en önemli ve yoğun moda olayında podyumda yer alabilmek üzere değerlendirileceği yere "geçiyordum uğradım" kafasıyla gelmek... Oysa aldığım bilgiler organizasyonu üstlenen firmanın ajanslara kast listelerinin itinayla hazırlanmasını, modellerin seçmeye geliş saatlerini ve dahi "giyim kuralı"nı özellikle iletmiş, ajanslardan bu kurallara uygun olarak modellerini göndermelerini istemiş olduğu. Yukarıda mahşer gibi kalabalık IMA koridorlarından yalnızca minicik nefes alınası bir köşe görüyorsunuz:)

Seçici komitede kimler yoktu ki. Özgür Masur, Gamze Saraçoğlu, Beste Gürel gibi tasarımcılar, Ferhat Kazancı gibi sektörün her bir köşesine hakim iletişimciler, Nil Uzun gibi stylistler, Uğurkan Erez pek tabii ki:) Pek çoğundan izlenimlerini aldım, buraya sırayla yazacağım.

Ferhat Kazancı (Özgür Masur iletişim): Dün gerçekleşen model seçmelerinde daha onceki dönemlerde de farkettigimiz sey ayniydi... Bir kez daha anlasiliyordu ki Turkiye'de kesfedilecek ve top model statusunde modellik yapabilecek bayan model neredeyse yok gibi...Ama erkek model dendiginde gercektende yabanci modellerle basabas yarisacak kadar iyi modeller ile karsilastik. Erkek tasarimi yapan moda tasarimcilari acikcasi bizleden cok daha sansliydilar...Bizler yine yeni bir yuz kesfindense profesyonel modellerimiz ile devam edecegiz.Kisaca ozetlenirse bayan model adaylari profesyonel olarak kendilerini yetistirmeden ve kendi bedenlerinin farkina varmadan secmelere katiliyorlar.

Gamze Saraçoğlu (Tasarımcı): Cuma gunki castingde sayıca çok az olan profesyonel modeller zaten hemen one cikti ve secildiler. Bu seneki koleksiyonumdaki kadinim biraz tip olarak zor bir kadin bu sebeple bu kriterlere uygun model bulmak benim icin zor oldu.


Özgür Masur (Tasarımcı): Ben çok fazlası ile mutlu olduğumu söyleyemem cast anlamında. Evet çok güzel kızlar var ama podyum denince farklı. Yüz olarak çok güzel kızlar var fakat vücut için çok doğru değil ya beden boyları çok uzun ya karın ya basenler çok fazla onun için ben çok tatmin olduğumu söyleyemeyeceğim :)


Şahsi fikirlerimi ve eleştirilerimi biir bir sıralamak isterim hanımlar beyler. Şu yukarıda gördüğünüz kare belki de en "normal" olanı:) Öncelikle bu tür seçmelerden önce duyuru yapılırken bir dress code belirlenmeli diye düşünüyorum, ki aklın yolu bir, organizasyon ajansların hepsine tek tek modellerin değerlendirilebilmesi için ne şekilde giyinmeleri gerektiğini iletmiş. Ama maalesef ya ajanslar modellerine bunu iletmemiş, ya modeller bu gereği yerine getirecek kadar durumu ciddiye almamış. Tabii hepsi değil, bazıları çok nizami, kızların hepsi değerlendirilmeye uygun giyinip gelmişti. Sonuçta podyuma çıkacaksınız, fiziğiniz, bacaklarınız, selülitiniz, postürünüz, bunları "görebilmemiz" şart! Ben olsam opak çorapla gelenlerin hepsinden çoraplarını çıkarmalarını isterdim, çünkü çorapsız olanları jüri tüm çıplaklığı ile değerlendiriken çorabı olanları sadece şeklen değerlendirdi, bu da çoraplı ve çorapsız arasında adaletsizlik demek.  Tamam bacaklar çok düzgün olabilir ama selülit kadar bela bir şey var mı podyumum ters ışıkları altında? Sonra giyim kuşam, nizami olmalı, şort ya da mini etek, straplez bir üst ve mutlaka daracık gibi. Dizüstü çizmesi, destekli sutyeni ile seçmeye gelen, bol elbiseler ve mus çoraplarla seçmeye gelen modeller vardı?


Ve yürüyüş! Ahh kanayan yara. Dün o kadar çok güzel kız gördüm ki, ama çok model gördüm mi? Nadir. Yürüyüş namına bir şey yok, Uğurkan Erez özellikle bu konuda ümidini yitiriğini ifade etti, bir düz çizgi tutturabilen, yavaş yürü deyince yavaşlayabilen, hızlı yürü diyince hızlanarak yürüyebilen, vücut dilini ve kollarını doğru kullanabilen çok az. Evet belki öğrenilebilir ama 10 günde değil sanıyorum. Üstelik elemelerde modeller kendi rahat pabuçları içinde idi, defilelerde topuğu olmayan; ayağına büyük ya da küçük olan, emaneten tutturulan ayakkabılarla nasıl "catwalk" yapılabilir? Yapılabilemiyor zaten yıllardır görüyoruz. Yine de örneğin yukarıdaki Magdelena favorilerimdendi ve çok da başarılı idi, seçildi de:)


Yukarıda bir setcard örneği. Genel olarak problemlerimiz neler? Kadınlarda kısa boy ve ayva göbek, çokça selülit; erkeklerde kısa boy ve illa kirli sakal:o (ki severim o ayrıı:)) Rus ve Kuzey Avrupa'lı adaylar otomatikman ince fizikleriyle ve uzun bacaklarıyla, olmayan kalçaları ve optimum büyüklükteki göğüsleriyle zaten fark atıyordu ama onlarda bile selülit problemi yok değildi. Maalesef gen havuzunda iyiden iyiye karışmış ve pek o kadar yaradan amma özenmiş diyemeyeceğimiz ırkımız zaten totodan yana şanssızken bir de ayva göbecikler seçilmeyi zorlaştırıyordu. Ne olacak peki, Türkiye'de modellik denince sadece belli isimler önde çıkacak, gerisini tamamen yabancı kızlar mı dolduacak?


Peki ne yapmalı? Ne yapmalı da pembe dizilerinde gayet salçalı kalçalı aktirisleri ile bilinen Brezilya bile dünya çapında model çıkarabiliyorken, Türkiye hala Tuğçe Kazaz'dan fazlasını çıkaramıyor? Didem Soydan, Beril Kayar, hadi etsin 5, etsin 10. Bence SPOR! DİSİPLİN! DİYET! Sadece komşu teyzeler seni güzel buluyor, ve lisede sınıfındakilere fark atıyorsun diye model olamazsın. Bugün Adriana Lima günde 3 saat kickboks yapmasa daha mı az kazanır? Melekliği elinden mi kaçar? Milyon dolarları mı uçar gider? Hayır! Bugün Freja Beha çekime 1 saat gecikse bütün anlaşmaları iptal mı olur? Hayır! Ama bunları yapmıyorlar. Bira ve benzer alkolü haftada 3-5 gece tüketmekse göbek ve selülit demek, ki zaten Türk mutfağı evet şahane ama kiloyapmaya meyilli. Ayrıca modellik de bir "meslek", demek ki gerekleri var, bir öğretmen nasıl mesleğinin gerekleri için kendini geliştirmeli ve yetiştirmeli, ses tonu, verdiği ödevler; bir doktor nasıl ilaçları, semptomları bilmeli, bir model de "güzel" olmaktan fazlasını bilmeli: yürümeyi, tökezlememeyi, poz vermeyi.


Erkek modellerimiz kızlara göre çok daha iyiydi, bunun sebebi zaten erkek olarak modellik yapmayı kafaya koyanın spora ağırlık vermesi sanıyorum. Sonuçta adeleler, bicepsler, ince bel ve dar kalçalar şart:) Yine de boy problemimiz vardı. Kadınlarda 175 için oh çok şükür uzunmuş diyorduk erkeklerde ise 183 gibi. Bu boylar uluslararası podyum için tamamen rekabetin gerisinde kalmak demek, ancak bir Barbara Palvin (Eymen'in kulakları çınlasın) olursan belki.


Türk modeller içinde yine de hem benim hem seçici kuruldaki pek çok kişinin yüzünü güldüren, yürüyüşü, pozlaması ve fiziği ile bir de Beril Kayar'a olan benzerliği ile Merve oldu! Merve favorimiz ve gelecek vaad ediyor.


Umuyorum Türkiye'de "modellik" doğru ve hakkı verilecek şekilde yapılacak bir gün, umarım kızların hayali "modellikle başlar oradan bir diziye vs geçerim" değil "dünya çapında bir model olacağım"a dönüşür, saatler süren dizilerin set arasında döner ekmeğe talim ettikçe,elimizdeki nispeten iyi modeller bile fizik problemler yaşadıkları ya da zaten yorgunluktan bittikleri için podyuma erken veda etmek durumunda kalıyorlar.

Onlarca model ya da model adayı gelmişti IMA'ya, inanılmaz kalabalıktı, sonlara doğru herkes tükenmişti, bu yoğunlukta podyuma çok yakışacak bazı isimlerin kim vurduya gittiğini düşünüyorum. Masur, Saraçoğlu, Erez gibi isimlerin ortak görüşü seçmelerin efektif olmadığı, daha sistemli olması gerektiği idi, ama bir yandan onlar da hem uzun uzun incelemek hem çabucak karar vermek arasında gidip geldiler. Özellikle gelen modellerin daha özenli gelmesini, daha hevesli ve motive olmasını arzu ederdik dediler. Yine de IFW geliyor işe, tüm derdi, heyecanı, sancısı ve tadı ile:)

19 yorum:

Arion Magazine dedi ki...

Ah okulumuz nasıl dolup taşmış! Hasta olduğum için 1 haftadır gidemiyordum, özlemişim. Her neyse asıl konuya gelelim :)
Aslında İTKİB'in daha çok destek vermesi gerektiği zamanda, bu tür şeylerden kısarak sektörü biraz zorladığını düşünüyorum.
Onun dışında cidden Türkiye'de modellik kavramı "güzel yüz ve vücut"tan öteye gidemiyor henüz. Disiplin şart demişsin ya Boom, işte aslında sadece modellikte değil yaptığımız her işte bu şart. Bazı insanlar bir yere kapak atınca "Tamam oldum" kıvamına geliyorlar ve havalarından geçilmiyor. Mütevazilik nerde? Ara ki bulasın.
Konudan fazlasıyla sapmış olabilirim ama maalesef genel olarak moda sektöründe böyle durumlar var.
Belki de birileri bu işin ucundan tutup, iyi bir modellik eğitiminin verileceği bir okul açmalı. İnsanların biraz hizaya getirilmeden kendi başlarına bunu yapmaları zor görünüyor.

-Manolya-

Adsız dedi ki...

Çok ciddi disiplin istedi kesin fakat bizim Türkler de herşeyde olduğu gibi kolay yoldan bu işi de yapcağını zannediyorlar bu yüzden modellik konusunda yetersiz kalıyoruz.

iyilik, güzellik dedi ki...

Merve ile yazın Trendsetter için bir çekim gerçekleştirmiştik,gerçekten çok şahane bir kız ve çok yakışıyor bu işe.

Unknown dedi ki...

bende IFW de orda olsam keske =( ama berlinde bile olamiyorum istanbulda ne zaman olayim =(

efegeozden dedi ki...

Bu sene gelmeye çalışacağım. Davetiyelerin yine yanmasını istemiyorum çünki. Daha profesyönel modeller secmeleri dileği ile.

handan dedi ki...

Boom :) bence Türk kızlarının kalça ve göbek problemi "KEBAP" lardan kaynaklanıyor :) Tabi yurtdışındakiler de böyle bir kültür yok. Akşam sabah yulaflı yiyecekler, sebze, meyve.. Biz onları da yiyoruz ama gel gör ki Kebap bence bizi bitiriyor.. En azından beni :)

Hande dedi ki...

ayy sen çok biliyosun boom, peki sana bakarsak çok mu iyi bir moda blogger'ısın? bıdı bıdı ahkam kesmeyi çok iyi biliyorsun, bloguna baksak modayı çok yakından takip ediyorsun ama senin de giyim tarzını ve ''olmayan'' stilini çok iyi biliyoruz. bence bi moda blogger'ı modayı sadece takip etmeyip aynı zamanda da uygulamalı ve her şeyden önce stil sahibi olmalı. ayrıca bence şu cümlen çok abartıya kaçmış hatta belki de hakarete: "sanki dizi çekiminde hayat kadını rolü için seçmeye gelen" yakıştıramadım sana.

zuzu dedi ki...

Bu konudaki cehaletimi bagislayin, ama birşeyi merak ediyorum. En basından beri (ne zaman başladığını bilmiyorum) podyumlara hep şimdiki İsveç, Norveç, Brezilya gibi ülkelerden modellerin fizikleri mi hakimdi? Kesinlikle selulit estetik acıdan kötü, olmasın, göbek de olmasın. Ama ırkımızın bacak boyu ortada, göğüs durumu ortada. milliyetçilik muhafazakârlık almış basını gidiyor, ırklar arası evlilikler de azalacak gibi. Ne yapalım şimdi:)

zuzu dedi ki...

Bu konudaki cehaletimi bagislayin, ama birşeyi merak ediyorum. En basından beri (ne zaman başladığını bilmiyorum) podyumlara hep şimdiki İsveç, Norveç, Brezilya gibi ülkelerden modellerin fizikleri mi hakimdi? Kesinlikle selulit estetik acıdan kötü, olmasın, göbek de olmasın. Ama ırkımızın bacak boyu ortada, göğüs durumu ortada. milliyetçilik muhafazakârlık almış basını gidiyor, ırklar arası evlilikler de azalacak gibi. Ne yapalım şimdi:)

Modagrafya dedi ki...

Bence sorun gen havuzunda karışmak değil, aksine karışım avantajlıdır bkz: Venezuelalılar. Sorun yeme kültürü ve spor eksikliğinde. Bizde spor denilince akla gelen futbol maçı seyretmek. yemekleri de yağlı ballı olunca güzel buluyoruz. Bir de galiba bizde marketlerde satılan yiyeceklerin içeriğinde şişmanlatıcı maddeler mi var, ben yurtdışındayken o kadar makarna ve hamur işi yerdim şişmanlamazdım, burada ne yesem yarıyor. Burada diyet ürünü diye satılan şeylerin bile içeriğinde şeker var, hatta zayıflama macununun içine bile şeker koymuşlar gördüm şok geçirdim. Yine iyi formda kalıyoruz.

*STYLEBOOM* dedi ki...

@arion magazine IMA'yı hic boyle gormemistim:) ne icer girmek ne disari cikmak mumkundu:) itkib konusunda yari yariya katiliyorum, evet destegi vermeli ama bu tasarimci yogunluklu ve
tasarmcilarin yurtdisi promosyonlari icin olsa daha iyi, ama artik devletten
degil bu isi ciddi ve "buyuk" sponsorarla yapmaliyiz, turkcell, turk telekom ya da bankalar olabilir, turk hava yollari olabilir, aksi takdirde
bence buyumek cok zor. demisin ya guzel yuz, evet en cok soyledigimiz buyd, "hhii yuzu cok guzel ama..." iste o ama umuyorum bir gun duzelecek:)
muhtesem, akilci, ve burada Turkiye'nin de hatiri sayilir modelleri olsun amacli yazima bakis acisi katan yorum icin cok ama ok tesekkur ederim:)

@magendiea modelliği basamak olarak değil hedef olarak görmek sanırım birinci koşul:/

@nurdan gerçekten mi? evet kesinlikle. çok zarif, hoş ve denilenleri çok profesyonelce yapabildi. aurası da pek şukela:) onlarca değil yüzlerce kişi vardı ve aradan farkedildi hemen:)

@want more fashion :)) belki bir gün

@efegeözden sanırım süpermodeleri yine ancak marka defilelerinde görebileceğiz çünkü finansal sıkıntıları yok:)

@handan ah o kebaplar:))

@hande :)) sırayla gideyim. hmm evet ben çok iyi bir moda bloggerı olduğumu düşünüyorum, mesela ne olmalı bir moda blogunda
diye sorduğumda cevapları blogumda bulabiliyorum, içeriği de görselliği de zengin, dili düzgün, objektif ve sadece ve sadece
benim düşüncelerimi yansıtıyor. bloguma bakıp d abenim bir "stil"im olmadığını söylemek sadece cehalet bence, stilim beğenilmeyebilir, yeterli olmayabilir,
başkalarına hitap etmeyebilir ama bir çizgim olduğunu her takip eden bilir: mesela? etek-bluz birliktelikler, 60lar ve 70ler etkisi, çok sayıda aksesuar, mutlaka kemer,
yüksek topuklar, yoğun göz hafif dudak makyajı. her stil postumda bunları çoğunlukla bulabiliriz. tabii şu da var, beni takip edenler, benim
bir stil blogu olmadığımı ve bunu defaeten belirttiğimi de bilirler. argümanlarınız altı biraz dolu olsa keşke:) bir moda bloggerı,
bir moda yazarı vs modayı takip eder, trendleri bilir, kesimleri, kumaşları bilir ama hayır çok güzel giyinmek zorunda değildir,
dünyada pek çok stylist (mesela Carrie Bradshaw'u Carrie yapan kadın! Patricia Field berbat giyinir, ki kendisi de söyler:) böyle bir
mecburiyetin içinde değildir. Yine de ben pek güzel ve çok özenli giyindiğimi düşünüyorum, ama sanırım seninle zevklerimiz hiç örtüşmüyor, ve sen
de pek objektif değilsin benim stilimi sadece kendi zevkinle tartıyorsun. son olarak kimseye hayat kadını demedim, hayat kadını rolü dedim bu da hakaete girmez:) bu sadece okuanın gözünde kıyafeti
imgelemesi için bir sıfat tamlaması

@zuzu esasen özellikle 80lerde Brezilya ekolü böyle güçlü değildi:) Avrupa ve Amerika daha çoktu, mesela bizi muşak için Cindy Crawford, Stephanie Seymour, Linda Evangelista,
Claudia Schiffer. Sonra bir dönem kuzet Avrupa çok güçlendi, ve Brezilya. Daha zayıf ve daha kadın değil de çocuksu görünümler talep
edildiğinde özellikle Kuzey Avrupadan çok model çıkmıştı:) Onlara karşılık daha kıvrımlı isteriz talebi de Brezilya'yı baya bir öne çıkardı:) bence modelk için allah vergisi bir şeyler
olmalı, ve bence bizim kızlarda da var haksızlık etmeyelim sadece biraz bu verginin üstüne kendileri de çalışmalı diye düşünüyorum o kadar:)

@modagrafya ne kadar haklısın! gerçi bu spor sevgisizliğimizin sebebi bence çocukluğumuz ve beden derslerinin korkunclugu! cuku bu da pek cok diger sey gibi ancak cocuklukta yerlesebilecek seylerden biri:)

*STYLEBOOM* dedi ki...

@sema okudugunuzu zaten anlayamyorsaniz hic girmeyin sema, benim icin problem degil:) yine de haklisiniz kimseye hakaret etmemis olsam da o tumce bu blogun diline yakismiyor, madem rahatsizlik verdi, ben duzeltmemi yaparim. siz de elestirinin Turkiye'den de MODEL cikmasi arzusuyla yapildigini ve her isin gereken ozeni hak ettigini anlarsiniz umarim. bu blogdan ya da her hangi takdir ettiginiz bir "köşe yazarı"ndan:)

fashioninfection dedi ki...

Keşke haberim olsaydı boyum 1.85 deneyim olurdu :)) gzl bi post olmuş

madammoda dedi ki...

Keske boylesi bir organizasyona katılan tasarımcılar kadar, elemelere katılan modeller de özenli olsalardı. Ya da en azından gerçekten model olabilecekler oraya gelselerdi. Ben böyle hadsizliklere çok gıcık oluyorum.
Ama bizim ülkemizin sorunu hala modelliğin gerçek bir iş olarak görülmemesi bence. Yoksa gayet de boylu poslu, göbeksiz falan kızlarımız var. Olay gerçekten isteyip, emek vermekte kesinlikle...

Adsız dedi ki...

"bir moda bloggerı,
bir moda yazarı vs modayı takip eder, trendleri bilir, kesimleri, kumaşları bilir" demişsin kaç tanesi biliyor, gördüğüm moda bloglarının %90ı "kate moss çok güzel giyiniyor, stilini çok beğeniyorum, sizce de şık değil mi, bakalım kate moss neler giymiş" gibi iki satır yazı yazıp 20 tane google'dan karşısına ilk çıkan kate moss fotoğrafını koyuyor sonra da beni ayda kaç yüz bin kişi okuyor diyor. sayıları da öyle çok ki bunaldım, gerçekten elle tutulur bir şeyler yazan 2 veya 3 moda blogu gördüm, birisi sensin ama bil bakalım öbürleri kim, bilmezsin ki tanınmıyorlar. o kalabalık içinde kendilerini nasıl tanıtsınlar.

Serap dedi ki...

Gittiğim spor salonu birçok mankenlik ajansına sponsor olmuş. Valla spora gelen mankenler yabancıydı. Bizimkiler ancak göbek şişirsin. Boom birde ne azim ve disiplin var bu yabancı mankenlerde anlatamam.

Adsız dedi ki...

Bence cok agır bır dılle elestırmıssınız yanı gelenler bu kadar agır lafları haketmıyorlardır belkı bır deneyım bır merak ıcın geldıler kı olabılır !
Bende çoğu iş görüşmesine giderim tecrübe olması acısından belkı bazılarınında gelmesı bunun gıbı bırseydı...
Ne ben ne siz nede bir başkası (bu işi bilmeyen (model nedir nasıl olmalıdır ?) konusunu detaylı bılmeyen okulunu okumamış bu işin mutfagında pişmemiş kişi bence katılımcılar hakkında bu kadar kotu konusamaz konusmamalı !(dünyaca ünlü ve Türk defileleri izleyip mankenleri görüp bilerek yada içlerinden bazılarını tanıyarak, bu kadar fazla eleştiri yapmaya hakkınız yok bence ki siz bir akademisyensiniz en çok sizin bilmeniz lazım insanların bilmediği bir konuda konuşmasının ne kadar komık oldugunu)
Bu modadan anlamayan bir kişinin kalkıp bir chanel defilesini eleştirmesi gibi bir durum...
Bilmiyorum ama bence bu post biraz fazla olmuş yanı ben cok uzuldum sahsen secmelere katılan bır kısı olsam ve bu yazıları gorsem hıc hos olmazdı bence bu yazınızı tekrar duzenlemelısınız...

Okudugunuz için tesekkurler...

seda dedi ki...

Yorumların hepsini okudum hatta postu 2 kere okudum ben mi anlayamadım acaba, bu kadar ters ne var bu postta diyerek?
Postu dikkatlice okuyan birisinin ne anlatılmak istenildiğini çok rahat anlayabileceğini düşünüyorum.
Sonlara doğru iyice okursak eğer; listelerde adı bile olmayan insanların doluştuğu ve seçim yapan kişilerin artık tükendiği de belirtilmiş. Şimdi orada ki insanlarda iş yapıyorlar, bir deneyim! heves! için gelen arkadaşlar, gerçekten iş için gelenlerin hakkını ve ordaki çalışanların zamanını almıyor mu gereksiz yere? Bunun bir mantığını ben bulamadım.. Baştan olayı ciddiye almak gerek ama sanırım en büyük sorunumuz bu .. CİDDİYE ALMAMAK. Hakkıyla yapmamak, gerekliliklerini yerine getirmemek.
Hakkıyla blogunda - kendi bakış açısına göre- ama bolca araştırarak, gezerek, görerek, öğrenerek bizlere bu güzel postu hazırlayan boom'a teşekkürler.

*STYLEBOOM* dedi ki...

herkese elestiri ve onerileri icin tesekkurler, bu yazimda ben bizzat bulundugum bir yerde, bizzat elestirilerini dinledigim profesyonellerden duyduklarimla kendi izlenimlerimi birlestirdim. acikcasi dozun fazla oldugunu da dusunmuyorum, kimseye hayat kadini demedim, hayat kadini rolu icin secmeye gelmis gibi dedim, bu sozler orada sahsina direk telafffuz dahi edildi pek coklarinin cunku "ciddi" bir meselenin icinde, ciddi bir is icin ciddi profesyoneller toplanmis, ciddi zaman harcamaktayd. aa hayir bu elestiriler fazla deniyorsa bana uluslararasi arenada ki onu gectim Turk podyum ya da lookbooklarinda
isim yapmis bir kac modelimiz disinda 10 isim soylensin, aslinda model olmayan ama genetik guzellikleri sayesinde one cikan ve tercih edilen yabanci kizlara is kaptirmayan 10 isim
.zaten zor bir yerler egelebilecek olan Turk modelliginin iyice baltalanmasina seyirci kalmayan? Turkiye'de supermodel statusune yukselen Didem Soydan vb artik is secebilen, tasarimci secebilen modeller haricinde.

hayir IFW icin secme yapilacak denince bence kimse bir ugrayayim diye dusunerek gelmemeli, orada defilesine 3 hafta kalmis tasarimcilar,
koreografi hazirlamak, parcalari bir araya getirmek
icin azicik sureleri kalan koreograf, egitmen ve stilistler saat 10dan 17ye kadar(benim bulundugum surede yemek arasi dahi vermeden) secim yapmaya calisti.
Bunun yaninda gercekten ozenerek, calisarak bu isi
almaliyim diye gelenler bazen kahve ya da sigara molasinda kim vurduya gitti. Su anda Turkiye'nin tek ve en yogun moda olayindna bahsediyoruz,
bir cok model icin bir firsat kapisindan,
sahsen ben buyuk heyecanla gittim, yeni bir yuzun, ileride basarili olursa hii ben gormustum ve sunca kisi arasindan soyle siyrilmisti diyebilecegim bir
animin olmasini da isterim. Benim
elestirilerime bakalim: kilik kiyafet, ozen, yuruyus, duzgun fizik. Bir modelden bunlari beklemek garip olmasa gerek. Dress code, listelerin disina cikilmasi, ilerleyen saatlerde hizla ve topluca soyle bir bakiip gecilmesi.
Bir secim organizasyonundan da disiplin beklemek garip olmasa gerek.