Twitter'dan takip edenler bilir, bundan böyle STYLEBOOM konuk bloggerlarla daha da canlı, renkli, heyecanlı, daha da keyifli ve takip edilesi olacak:)) Nisan ayının ilk konuk yazarı sevgili KORAY CANER, Styleboomerlara hepimizin prensesi olabileceği bir masal anlatmayı seçti....
İşten çıkıp her gün kullandığım otobüs durağına giderken, kalabalığın içinde fark ettim onu. Telaşlı adımlarla bir yerlere yetişen yüzlerce insanın inadına orada dikilmiş vitrine bakıyordu. Üzerinde siyah bir elbise, belki de bugüne kadar gördüklerimin en güzeli. Saçı, duruşu, havası.. Bir farklılık olduğundan adım gibi emindim ama, ne olduğunu henüz kestiremiyordum. O vitrine bakakalmıştı, bense O’na.
Bir anda başını bana doğru çevirdi; güneş gözlüklerinin üzerinden fırlattığı bakış adeta nefesimi kesti.
“Acaba bana mı bakıyorsunuz yoksa elbiseme mi? Merak ediyorum bayım!”
Yüzüne kocaman bir gülümseme oturtup yanıma geldi.
“Hep böyle oluyor zaten! Bu küçük siyah elbise, benden daha çok ilgi çekiyor! Oysa ne ümitlerle almıştım bunu. Herkesin dilindedir ya bu laflar. Neymiş efendim, böyle bir elbise her kadının dolabında bulunmalıymış, her kadın bu güzelliği kendince yorumlamalıymış. Bak, elbise benden daha çok seviliyor, ne anlamı var o zaman?”
O karşımda konuşurken, bana bir şeyler anlatan başka birisi daha vardı. Beynimin içinde, ta derinde bir ses “Yanlış! Bu kadın delirmiş olmalı! Bu elbise hakkında hiçbir fikri yok, ona üzerindekinin ne kadar kıymetli olduğunu göstermelisin, hadi!” diye bağırıyordu.
İçimdeki sesi dinlediğim nadir anlardan biriydi sanırım. Adını bile bilmediğim kadının elini tutup “Gel, seninle bir maceraya çıkıyoruz!” dedim.
Vitrinine dalıp gittiği mağazaya soktum onu, yüzlerce çeşit ayakkabı, çanta, aksesuar ve kıyafetin arasına. Şimdi benim konuşma vaktim gelmişti.
“Şu Paul Smith’i boynuna saralım. Biraz leopar iyi gider.Yanına… Chloé! Dur vazgeçtim. Sen de kendini biraz garip hissetmedin mi? Çıkar onları! Al, bu Alexander McQueen ayakkabıları geçir ayağına. Hah! Jimmy Choo! Kap şunu bakalım! Fazla mı sarı oldu acaba? Gerçi sen cıvıl cıvıl bir kadınsan böyle olmalısın tabi. Her şeye hazır! Hımm.. Enerjiyi biraz daha arttıralım mı? Çıkar hepsini, şu Hussein Chalayan ceketi giy, yanına bu çanta.. Karanlık oldu ha? Bence şık.. Biraz 90’lar belki. Bununla gece dışarı çıktığında herkes sana bakacak eminim! Peki ya gündüz, işe gidince? Hadi baştan alalım. Şu Valentino’yu giy, altına da şu kırmızı Melissa’ları. Ha evet Vivienne Westwood tasarımı olanlar, evet onlar! Bi de şu çanta.. Oldu! Artık toplantıda herkesin gözü senin üzerinde olacak! Kırmızı, ateşin rengi! Ama bir o kadar da ciddi! E sen işten çıkıp akşamki nişan davetinde klasik bir şeyler de giymek istersin şimdi. Gelin kadar iddialı giyinmene gerek yok canım, sadece şu Lanvin’leri geçir ayağına, bir de saçlarının arasına şu çiçekli Oscar de la Renta kondu mu, tamamdır! Şimdi nasıl hissediyorsun? Fazlasıyla klasik değil mi? Haydi, şimdi çıkar onları da, sadece üzerindeki siyah elbisenle kal.”
Onu şekilden şekle sokarken bana hiç itiraz etmedi, ama şaşkınlığı gözünden okunuyordu. Şimdi onu ilk gördüğüm andaki gibi karşımda duruyordu. Tekrar elinden tutup sokağa çıkardım. Gözlerinin içine bakıp ne yaptığımızı anlatmaya başladım.
“Ne yapmak istediğimi anladın mı? Üzerindeki bu küçücük siyah elbisenin ne kadar önemli, ne kadar vazgeçilmez olduğunu fark ettin mi? Tek bir siyah elbise, sana dünyanın neresine gidersen git, hangi zamanda yaşarsan yaşa, o kadar çok yardımcı olur ki.. Senin yapman gereken tek şey; onu tamamlayacak yüzlerce, binlerce farklı parçadan istediğini seçmek, her seferinde başka bir kadın yaratmak. Bu elbiseyi asla küçümseme; ama asla elbisenin senden değerli olduğunu da düşünme. Çünkü siz, birlikte varsınız, birlikte değerlisiniz; ve birlikte göz alıcı güzellikler yaratabilirsiniz. Bu siyah elbise klasikleşmiş olsa da hep tazeliği, yeniliği, yaratıcılığı ve farklılığı gösterdi erkeklere. Bir kadının aslında keşfedilmesi gereken onlarca kadın barındırdığını.. Coco.. Betty .. Holly .. Hepsi bu elbise sayesinde moda tarihine geçti, erkeklerin gözünde unutulmaz kaldı.. Sen de bu anlattıklarımı unutma, olur mu? ”
Hayran hayran yüzüme bakıyordu. Konuşmasına müsaade etmeden yanından ayrıldım; kalabalığa karışmak üzere adımlarımı sıklaştırdım. Arkamdan yükselen cılız bir ses ulaştı kulağıma:
“Teşekkür ederim bayım! Şimdi anladım! ”
Bir anda başını bana doğru çevirdi; güneş gözlüklerinin üzerinden fırlattığı bakış adeta nefesimi kesti.
“Acaba bana mı bakıyorsunuz yoksa elbiseme mi? Merak ediyorum bayım!”
Yüzüne kocaman bir gülümseme oturtup yanıma geldi.
“Hep böyle oluyor zaten! Bu küçük siyah elbise, benden daha çok ilgi çekiyor! Oysa ne ümitlerle almıştım bunu. Herkesin dilindedir ya bu laflar. Neymiş efendim, böyle bir elbise her kadının dolabında bulunmalıymış, her kadın bu güzelliği kendince yorumlamalıymış. Bak, elbise benden daha çok seviliyor, ne anlamı var o zaman?”
O karşımda konuşurken, bana bir şeyler anlatan başka birisi daha vardı. Beynimin içinde, ta derinde bir ses “Yanlış! Bu kadın delirmiş olmalı! Bu elbise hakkında hiçbir fikri yok, ona üzerindekinin ne kadar kıymetli olduğunu göstermelisin, hadi!” diye bağırıyordu.
İçimdeki sesi dinlediğim nadir anlardan biriydi sanırım. Adını bile bilmediğim kadının elini tutup “Gel, seninle bir maceraya çıkıyoruz!” dedim.
Vitrinine dalıp gittiği mağazaya soktum onu, yüzlerce çeşit ayakkabı, çanta, aksesuar ve kıyafetin arasına. Şimdi benim konuşma vaktim gelmişti.
“Şu Paul Smith’i boynuna saralım. Biraz leopar iyi gider.Yanına… Chloé! Dur vazgeçtim. Sen de kendini biraz garip hissetmedin mi? Çıkar onları! Al, bu Alexander McQueen ayakkabıları geçir ayağına. Hah! Jimmy Choo! Kap şunu bakalım! Fazla mı sarı oldu acaba? Gerçi sen cıvıl cıvıl bir kadınsan böyle olmalısın tabi. Her şeye hazır! Hımm.. Enerjiyi biraz daha arttıralım mı? Çıkar hepsini, şu Hussein Chalayan ceketi giy, yanına bu çanta.. Karanlık oldu ha? Bence şık.. Biraz 90’lar belki. Bununla gece dışarı çıktığında herkes sana bakacak eminim! Peki ya gündüz, işe gidince? Hadi baştan alalım. Şu Valentino’yu giy, altına da şu kırmızı Melissa’ları. Ha evet Vivienne Westwood tasarımı olanlar, evet onlar! Bi de şu çanta.. Oldu! Artık toplantıda herkesin gözü senin üzerinde olacak! Kırmızı, ateşin rengi! Ama bir o kadar da ciddi! E sen işten çıkıp akşamki nişan davetinde klasik bir şeyler de giymek istersin şimdi. Gelin kadar iddialı giyinmene gerek yok canım, sadece şu Lanvin’leri geçir ayağına, bir de saçlarının arasına şu çiçekli Oscar de la Renta kondu mu, tamamdır! Şimdi nasıl hissediyorsun? Fazlasıyla klasik değil mi? Haydi, şimdi çıkar onları da, sadece üzerindeki siyah elbisenle kal.”
Onu şekilden şekle sokarken bana hiç itiraz etmedi, ama şaşkınlığı gözünden okunuyordu. Şimdi onu ilk gördüğüm andaki gibi karşımda duruyordu. Tekrar elinden tutup sokağa çıkardım. Gözlerinin içine bakıp ne yaptığımızı anlatmaya başladım.
“Ne yapmak istediğimi anladın mı? Üzerindeki bu küçücük siyah elbisenin ne kadar önemli, ne kadar vazgeçilmez olduğunu fark ettin mi? Tek bir siyah elbise, sana dünyanın neresine gidersen git, hangi zamanda yaşarsan yaşa, o kadar çok yardımcı olur ki.. Senin yapman gereken tek şey; onu tamamlayacak yüzlerce, binlerce farklı parçadan istediğini seçmek, her seferinde başka bir kadın yaratmak. Bu elbiseyi asla küçümseme; ama asla elbisenin senden değerli olduğunu da düşünme. Çünkü siz, birlikte varsınız, birlikte değerlisiniz; ve birlikte göz alıcı güzellikler yaratabilirsiniz. Bu siyah elbise klasikleşmiş olsa da hep tazeliği, yeniliği, yaratıcılığı ve farklılığı gösterdi erkeklere. Bir kadının aslında keşfedilmesi gereken onlarca kadın barındırdığını.. Coco.. Betty .. Holly .. Hepsi bu elbise sayesinde moda tarihine geçti, erkeklerin gözünde unutulmaz kaldı.. Sen de bu anlattıklarımı unutma, olur mu? ”
Hayran hayran yüzüme bakıyordu. Konuşmasına müsaade etmeden yanından ayrıldım; kalabalığa karışmak üzere adımlarımı sıklaştırdım. Arkamdan yükselen cılız bir ses ulaştı kulağıma:
“Teşekkür ederim bayım! Şimdi anladım! ”
1 JIL SANDER, 5 Kadın, 5 Durum, 5 Stil
.1.
paul smith leopar etol
chloe parma clutch
betsey johnson athena- doğal leopar ayakkabılar
.2.
alexander mcqueen grafik ayakkabılar
alexander mcqueen sarı skull eşarp
jimmy choo candy akrilik clutch
.3.
maison michel şapka
hussein chalayan ceket
Quentin MacKay CanCan quilted çanta
guiseppe zanotti ankle bot
burberry bileklik
.4.
valentino rosette ceket
kate spade grosgrain plisse tçanta
vivienne westwood for melissa ayakkabı
.5.
givenchy beyaz bluz
lanvin metalik deri ayakkabılar
roberto cavalli yüzük
oscar de la renta saç bandı
.1.
paul smith leopar etol
chloe parma clutch
betsey johnson athena- doğal leopar ayakkabılar
.2.
alexander mcqueen grafik ayakkabılar
alexander mcqueen sarı skull eşarp
jimmy choo candy akrilik clutch
.3.
maison michel şapka
hussein chalayan ceket
Quentin MacKay CanCan quilted çanta
guiseppe zanotti ankle bot
burberry bileklik
.4.
valentino rosette ceket
kate spade grosgrain plisse tçanta
vivienne westwood for melissa ayakkabı
.5.
givenchy beyaz bluz
lanvin metalik deri ayakkabılar
roberto cavalli yüzük
oscar de la renta saç bandı
[Görseller:koraycaner,polyvore]
20 yorum:
harika yazmış valla (: ayrıca stillere de bayıldım!
gercekten de LBD sanki bir feminite sembolu:)binbir surata burunebilmek de cabasi:)) benim favorim o enfes 5. kombin!
koraycım ne kadar tesekkur etsem az:) harikasiiin! 1. ve 2. kombinler benim olsuuun:)
öncelikle.. koray harika yazmış :)
canım yaa o benim!
ama tarafsız yaptım bu yorumu süper bi yazı!
kombinler de harika! :)
ama şöyle güzel bir şey var :) senin onun logosunu alıp da üstüdne çalışman :)
hani... işine ne kadar çok önem veriyorsun yaa bayıldım... bu hafta; haftanın şarkısını sana adıyorum babe! :)
Kombinler cok guzeel!
a little black dress, it's a must-have!
''Tesekkur ederim bayim! simdi anladim!''
evet koray masalinin kahramanini bir anda bambaska bir suru kadina donusturuyor bence cok guzel!!! logosu da ona surprizim oldu:))
Derler ki Koray Caner kıyafet değiştirmezmiş, kıyafetler onun üzerinde kendilerini "değişmek" zorunda hissederlermiş!:)
kucuk siyah elbisenin en guzel yani yasinin olmamasi bence,ornegin hem ben(44) hem kizim(19) giyebiliyor ve cok sık olabiliyoruz. burada ben en cok 4.yu sevdim.
yazı çok güzel bayıla bayıla okudum :) tebrix
çorapdelisi okumalı bu yazıyı :)
tembel teneke daha yeni okuyabildi bu yaziyi ama bayildi!! allahim bu kadar mi guzel anlatilir LBD yaa!! ayrica bir insanda bu kadar marifet bir arada mi olur canim! cocuk odtu'yu bitirmis, stili sahibi,zeki,sevecen,kitapkurdu,yazar,tututu 40 000 kere masallah!!
süper bir hikaye olmuş.hikayeyi okurken alttaKİ görselleri görmeden önce gözümde aynıları canladı :) sora görsellerle desteklendi.çok iyi ya:) 2 numaralı kombin benim de olsun mu:)
@burakunaldi orası öyle şahidim:)
@ruhsar kesinlikle lbdler hem zamansiz hem olumsuz:)
@vintage peonycim korayin kalemi cook guclu,beni de kirmadi, oyle mutluyumkiii!
@biucum kessinlikle:)hatta bu yazi konusunu konusurken koray da ayni seyi soyledi, corapdelisinin kulaklarini cinlattik yani:)
@une voguettecim evet evet bir "koltuk"ta kaç karpuz bu:))styleboomun koltuğu şenlendi!
@modaduygusu:inanmiyorumm bu yorum icin cok cok tesekur ederim, cunku ben de once gorselleri araya mi serpistirsek diye dusundum ama sonra dedim birak kizlar hayal etsin:))
rica ederim çok iyi olmuş bu hikayeler devam etsin rica ederim çok eğlenceliydi:)
aaa burak ve boom :D:D çok geldiniz yaa koraycııımın üzerine :):):):)
haha :D ama ben ona bütün gün hem teld hem msjda söyledim dedim yapma her yerde aynı şey olmaz :D:D
buarada... o araba hallerini falan da biliyorum.. kıskandım haa :( tanışalım :/
Burası dolup taşmış :) Öncelikle herkese güzel yorumları için çok teşekkür ederim :)
Sevgili styleBOOM bana koltuğu bir yazılığına devretme fikrini getirdiğinde çok mutlu olmuş, heyecanlanmıştım. Umarım bu heyecanım bu yazıda sizlere de geçmiştir :)
Benim yazımı yazıp bitirmem kadar sevgili styleBOOM'un da bu işi ciddiye alması,benim sitemdeki logomu bu hale getirmesi benim için inanılmaz bir jestti, bunun için ayrıca teşekkür etmeliyim :)
Yorumları okudukça da çok mutlu oldum.
@renklerin içinde, çok teşekkür ederim :)
@sevilay, 5. kombini çok çekinerek yapmıştım, beğenmene çok sevindim :)
@can, senin de beğenmene çok sevindim ha, bil yani bunu :P
@çagla aslantürk, beğenmene çok sevindim, çok teşekkürler :)
@burak, çok teşekkür ederim bak bu yorum çok iyi geldi o "malum konu" üzerine :))
@ruhsar, ben de aslında LBD'nin zamansızlığını vurgulamak istedim o sondaki kadınlarla. Coco Chanel ile 1926'da başlayan efsane hala "efsane" kalabiliyorsa, sebebi bu olmalı :)
@vintage peony, çok teşekkür ederim :)
@biu, yazarken aklıma o da geldi, belki o da burayı okuyup kombinleri dener, gerçi çorap koymadım ben bunlara :))
@une voguette, bu yorum çok utandırdı beni :)) çok çok teşekkür ediyorum, diyecek söz kalmadı bana :)
@modaduygusu, çok teşekkür ederim, ben arada böyle farklı şeyler denemeyi seviyorum, beğenilmesi çok mutlu etti :)
ve sevgili styleBOOM, sana ne kadar teşekkür etsem az. Beğenerek takip ettiğim ve çalışkanlığına özendiğim bir blogger olmanın ötesine geçtin bütün bu süreçteki cana yakınlığınla :) bu koltuğa oturmak zordu ama üstesinden geldiğimi umuyorum :) çok çok teşekkür ederim :))
Ne kadar güzel bir hikaye bu! Yok yok, bu çocuk çok zeki :)
eğer arada deniyorsan ve sakıncası yoksa bizde görmek,okumak isterizç.cidden çok hoştu=)
Bu adam çıldırmış olmalı.
Muhteşem Koray.
Bu adam çıldırmış olmalı.
Muhteşem Koray.
Yorum Gönder